Channel Avatar

Sinan Hanay @UCoIpKLXyguecYFwNs8d1wAg@youtube.com

3.8K subscribers - no pronouns :c

Hollanda'da yaşayan bir yazılım mühendisi, eskinin akademisy


Welcoem to posts!!

in the future - u will be able to do some more stuff here,,,!! like pat catgirl- i mean um yeah... for now u can only see others's posts :c

Sinan Hanay
Posted 5 hours ago

Yazılım Sektörünün Durumu

Biliyorsunuz, yapay zeka dünyayı sarsıyor. Aylardır aynı sorular geliyor: "Yapay zeka hangi işleri devralacak? Yazılım dünyasında durum ne?"

Gençler, size bir yolda yürüdüğümü ve bu yolda sizinle karşılaştığımı söyleyeyim. Bazı insanların düştüğünü gördüm, bazıları ise uçurumun kenarına yaklaşıyor. Bir uçurumun varlığını söyledim; kimisi bu uçurumu aşacak, kimisi ise aşamayacak.

Bana "Hocam, neden daha net konuşmuyorsun?" diyorlar. Oysa son derece net veriler sunuyorum. Fikirlerimi ise sevdiğim çevreme sadece açıkça ifade ediyorum. Ancak burası büyüdü. Artık samimi şeyler yazdığımda, "İnsanları soğutmayın, bilgisayar hala 1 numara" gibi yorumlar geliyor.

O halde, iki ay önce gördüğüm aşağıdaki resmi paylaşayım. Biriniz yorumlasın lütfen, çünkü ben yorum yapmayacağım. Böyle 3-5 resim ve 5-10 hikaye anlatabilirim.

2024 Türkiye'sinde bilgisayar mühendisliği, tıptan sonra en çok tercih edilen ikinci meslek. Bu bilgi kayıtlara geçsin. Bu süreçte konuyla ilgili bilgilendirici 3-4 video hazırladım.

Son bir yılda sadece 6 video yapmışım. Haftada 2-3 video atan influencer'larınızdan aşağıda paylaştığım resmi görmediyseniz, bu iletiyi beğenmenizi rica ederim. Beğenirseniz "Bilgisayar hala en iyi meslek" diyen, sizin baş tacı yaptığınız influencer'lar biraz olsun düşünür belki. Beğenmek paralı değil sanıyorum, ama siz beğenince, benim mutluluğum artmıyor, ya da youtube bir ödeme yapmıyor.

Bir ara sektördeki durumu özetleyen videoyu Sentaks kanalında İngilizce yapmayı düşündüm ama vazgeçtim. Sonra buraya özel yapayım dedim, yine vazgeçtim. Muhtemelen liste dışı bir video yapıp sadece birkaç kişiyle paylaşacağım. Ve bu videoyu 2-3 yıl sonra tekrar paylaşacağım.

Şu diş doktoru olacakken, ailesinin çevreden duyduğu "yazılımcı olsun" ile bilgisayarı kazanıp, üzülen öğrenci, ya yanılıyorsa?

Evet, son bir yılda sadece 6 video yaptım. Bunlardan biri, yine sizi sektöre hazırlayan çok önemli, üniversitelerde anlatılmayan bir dersti: İlk Ders. Diğerleri ise verilerle dolu videolar. Amacım insanları yazılımdan soğutmak olsaydı, influencer'lar gibi yılda 100-200 video yapardım, 5-6 değil.

Basit bir soru: Sizce yılda 100-200 video yapanların mı insanları yönlendirme (influence etme) amacı var, yoksa yılda 5-6 tane video yapan benim mi? :)

Hakkıyla Programlama serisini de çekmezdim herhalde. Yani öyle anlatılıyor ki sanki şu an hala daha yazılımcılara çok büyük talep varmış gibi. Belki de, ben ama acı ama tatlı sadece gerçekleri söylüyorum, ve yazılım influencerlığıyla ünlenen insanlar, düşen viewlardan, bu gerçekleri kabul etmek istemiyorlar. Yazın da biz de bilelim, "sektör canlandı hocam, şirketler deli gibi yazılımcı arıyor yine" söyleyin de biz de bilelim, çok ayrı kaldık herhalde Türkiye'den.

Bu kanalda sadece veriler ve gerçekler var.


Aşağıdaki anket 300 oya ulaşırsa bir kaç günde, bir değerlendirme yapacağım.
(eğer ankette son şık %25 ve üstü oya ulaşırsa da bundan sonra sektör, yazılım mesleği vb. ile ilgili bir video veya post paylaşmayacağım burda, çünkü bu konulara değinince gerçeklere temas etmemek çok zor olacaktır.)
grafik burda (UYARI: moral bozabilir): ibb.co/rZZFvrk , alternatif link: postimg.cc/fVqtfz6v

15 - 7

Sinan Hanay
Posted 6 days ago

3 Mart 2024 tarihinde yaptığım videoda ChatGPT/OpenAI'ın henüz reinforcement learning kullanmadığından bahsetmiştim, bu olursa esas o zaman meydana gelecek ciddi bir sıçramadan bahsetmiştim. Dün bu beklediğim gün geldi. Dün tanıtılan OpenAI O1 ile reinforcement learning kullanan ilk OpenAI modeli çıkmış oldu.

Sonuçlar çarpıcı.

Örneğin X'de paylaştığım tweette olduğu gibi, yapay zeka artık doktora seviyesi temel bilim sorularında uzman insanı geçmiş (resimde en sağdaki grafik)

13 - 15

Sinan Hanay
Posted 1 week ago

**Yazılımcının Turnusol Testi**

Turnusol testi, kimyada bir maddenin asidik mi yoksa bazik mi olduğunu belirlemek için kullanılan basit bir testtir. Turnusol kağıdı, bir çözeltiye batırıldığında rengini değiştirir. Kağıt kırmızıya dönerse, çözelti asidiktir; maviye dönerse, baziktir.

Son birkaç yıldır sık sık şu soruyu alıyorum: "Hocam, şöyle bir geçmişim var, benden yazılımcı olur mu?"

Bu soruyu yanıtlamak, kişiyi tanımadan mümkün değil. Ancak, aklıma gelen bir olayı paylaşmak isterim. Belki bu, kısmen de olsa bir cevap niteliği taşıyabilir.

Yıllar önce, bir gece Fatih beni heyecanla aradı ve "Hocam, Tokatlı Python'ın bug'ını buldu, görmeniz lazım!" dedi. Email atmasını rica ettim, maili görür görmez Fatih'i arayıp durumu anlattım.

Yıllar sonra, bunun mizahi bir filmini çektim: "Python'ın bug'ını bulan adam". Bu video hâlâ kanalımda duruyor.

Bu videoyu izleyenler arasında gülen de oldu, gülmeyen de. Ama en ilginç olanı şuydu: Birkaç öğrenci, 2. sınıf bilgisayar mühendisliği öğrencilerinin kayda değer bir kısmının filmi anlamadığını ve Python'ın neden böyle bir bug'ı olduğunu sorguladığını anlattı.

Bu nedenle, bu film aslında bir turnusol testi niteliğinde. Eğer bir kişi bu filmdeki kod durumunu anlamıyorsa, ya çok kötü kaynaklardan öğreniyordur ya da vasat üstü bir yazılım geliştirici olması çok zor.

5 - 1

Sinan Hanay
Posted 2 weeks ago

Bir Çin atasözü der ki: "Bir resim, bin söze bedeldir."

İki resim göstereceğim. İlkini dün eski meslektaşım Akdeniz Üniversitesi'nden bana gönderdi. Aslında bu grafiği 4-5 ay önce görmüştüm. Paylaşsam mı, paylaşmasam mı, video yapsam mı diye çok düşündüm, ama video yapmadım.

1. resim, Fred'den. Ünlü iş ilanı sitesi Indeed'deki (ki zamanında beni çok istemişlerdi, 10 yıl önce falan) ABD'deki yazılım iş ilanlarının değişim grafiğini görüyorsunuz.

2. resim ise MacroMicro isimli bir siteden. O da Indeed'deki her sektörde açılan iş ilanlarını, yazılım sektörüne göre sıralamış.

Şu aralar yapay zeka makaleleri okuyorum, araçları inceliyorum. İnanılmaz güzel yöntemler gelişiyor her gün. Devin'in pabucu dama atıldı (bugünkü Tweet'ima bakınız). Twitter'ı takip ediyorum ve 8 yaşında bir yeni mezun kadar uygulama yazan ya da hayatında hiç kod yazmamış birinin 1-2 günde ticari basit uygulamalar yazdığını görüyorum.

Beni esas düşündüren ise geçenlerde gördüğüm, dişçilik yerine bilgisayarı anne baba zoruyla seçen öğrenci.

Sektör şu an bir dipte, o dibi geçecektir, tepeyi de geçebilir. Ancak anlaşılmayan ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTA var bence. O noktayı anlamadığınızda, "ya bu gelir geçer" yorumları boş kalmaktadır.

2 ay önce bir öngörüde bulunup bilgisayarın zirveyi bırakacağını söylemiştim, bilinçli tercih yapan ilk 5'teki yerlerde. Düşüş konusunda haklı çıksam da, beklediğim kadar düşmedi ve dolayısıyla yanılmış oldum. Yanıldığım konu, 2024'te hâlâ insanların bu çağda her şeyden bihaber olması.

Sonra neden böyle oldu diye düşündüm. Biraz videolar izledim.

1.5 milyon yazılımcı rüzgarında herkes hayal satarken veri sunmuştum, ama açıkça bir şey demedim. Gerçekleri kabul edememe hastalığı var ülkemizde. "Herkes yazılımcı olamaz" demiştim videomda. Bugün de bir şeyler söylemek zorunda hissediyorum.

Dün "1.5 milyon yazılımcı" diyenler, bugün "Yapay zeka alanının da yıldızı bilgisayar mühendisliği olacak, en garanti iş yine bilgisayar" diyor. Bilgisayar mühendislerinin %5'i için işler bugünkünden daha iyi olacak, orası doğru. Ama kalanı için?

Şu soruları sorun kendinize:
Eylül 2024 itibarıyla,
- Yapay zeka, yeni mezun bir doktorun yapabileceği en basit iş olan aşıyı yapabilir mi? Bir robotun aşı yapmasını ister misiniz?
- Yeni mezun bir dişçinin yapabileceği dolguyu yapabilir mi?
- Yeni mezun bir elektronik mühendisi, inşaat mühendisi veya makine mühendisi gibi imza yetkisi var mı?
- Yeni mezun bir bilgisayar mühendisinden 3 kat daha iyi yazılım yapıyor mu?
- Bir kişi, kendine yapay zeka avukatı tutup mahkemede kendini yapay zekaya savundurabilir mi?

Ezbere konuşmak hiç değişmiyor. Dün "1.5 milyon yazılımcı için, 5 sene boyunca ilk 300 binden herkesi yazılımcı yapmalıyız, ama bu insanlar acaba yazılımcı olabilir mi?" sorusunu sormayanlar, bugün de üstte sorduğum soruları sormuyorlar.

Bu da bu konu hakkındaki artık son iletim, lütfen daha fazla sormayın. Âlim olana tek laf kâfi.

12 - 9

Sinan Hanay
Posted 2 weeks ago

Klavuz


Son videomdan sonra bir çok yine kişisel tavsiye mesajı aldım. 5 genç videom normalde 6-7 saat olması gereken bir video idi, ancak çoğu yeri atladım. Önemli noktalardan biri şu idi 'ben bu gençlerle doğal yollar ile tanıştım, tavsiye verme sürecim de doğal yollarla gelişti'.

Dolayısıyla tabii ki kişisel tavsiye vermeyeceğim, ama bir çözümüm var. Benim takip ettiğim Türk yazılımcılar var ABD, İngiltere, Hollanda ve Almanya gibi çeşit çeşit ülkelerde.

Çeşitli siteler üzerinden bire bir danışmanlık, özel ders vb. veriyorlar. Saati 10$'a veren de var 50$'a veren de var.
Ortalama 30 dolar düşünelim. Şu an bir genç olsam ve yazılım sektörü ile alakalı sorularım olsa, çevremde de bu alanda insanlar olmasa (ya da olsa bile), böyle 5 youtubecu ile birebir görüşme ayarlar sorularımı sorardım. Aralarından en beğendiğimi de, kendime klavuz seçer, 4-5 ay ciddi bir proje geliştirmeye yoğunlaşır, ayda da 1-2 saat destek alırdım.

Tüm bunların maliyeti 450 dolar. Bedava, bir asgari ücret kadar. Girer bir ay bir yerde asgari ücret çalışır bu parayı denkleştirirdim. Bazı gençler şimdiden duyar gibiyim 'hocam param yok'. Tarlada rençberlik, hakemlik, dj'lik, al-sat, vb. bir sürü yolla 12 yaşımdan beri pek bir yetenek/diploma gerektirmeyen işlerde para kazanmış birisiyim. Benim verebileceğim tavsiye bu kadar.

Bu youtube'cuların hiçbirini tanımıyorum, iyidir, kötüdür bilemem, ama asla paranızın ziyan olacağını düşünmüyorum en az 4-5 tanesine bakıp, birisinde karar kılarsanız.

Geçen sene ben tiyatro, gitar dersleri aldım. Saatliği 60-100 euro arası değişiyordu bu derslerin ki tiyatro dersleri birebir değildi, hiçbirine de 'ah niye aldım' demedim. Hiçbirinden de hayatımı kazanma şansım yoktu. Diksiyon dersleri de aldım Türkiye'den saati 500-1000 lira idi grup dersi, o da sonuna kadar hakketti parasını. Aldığım diksiyon derslerinin birinde, hoca doğuda bir şehre bir haftalığına gittiğini, orada Türkiye'de üniversite sınavında ilk 10'a girmiş bir çocuğa bir hafta ders verdiğini anlatmıştı.

Asistan vakti zamanında bir çocuk anlatmıştı, bizim öğrencilerden. Adam laptop almak için fırına girip 2 ay çalışmış.
Aferin demiştim. Seçim sizin Linkedin, Youtube'da 'gençler harcanıyor, iş verin bu gençlere' diyen boomerları dinleyip tatmin olabilirsiniz, ya da bu döngüden çıkıp, 'hareket'e geçebilirsiniz.

Çok hikaye anlatırım da böyle, bu konuyu da çok uzun anlatırım da, bazı insanlar rahatsız oluyor, kendi başına birşeyler yapmak, gelişmek ayıpmış gibi, mümkün değilmiş gibi, tek gelişme yeri okullarmış gibi, şaşırıyorum gerçekten, yoruyorlar insanı.

Peşin not: benim böyle bir klavuzluk hizmetim yok, lütfen istemeyin, sormayın. Rica ediyorum, çok büyük bir tavsiye verdim zaten burda.

5 gencin hikayesinde kim gibisiniz, ya da olmak istersiniz, yakın hissediyorsunuz?

4 - 2

Sinan Hanay
Posted 4 weeks ago

5 Gencin Videosu Bittti

5 gencin videosu bitti, edit aşamasında. Ancak bazı konuları netleştirmek için küçük bir anketim var.

Bir kuzeniniz aradı ve 250,000 sıralamayla, sondan 5. sıradaki Hakan Üniversitesi'ni kazandığını söyledi.

Ne düşünürdünüz?

3 - 6

Sinan Hanay
Posted 1 month ago

5 Gencin Hikayesi ve Ünivesite Tercihi

Biliyorsunuz aylardır çekmeyi düşündüğüm bir video var 5 gencin hikayesi. Belgesel tadında.Tercih dönemi bitince ekleyeceğiz, amaç tercihleri etkilememek.

Şu aralar üniversite tercihleri var. Yıllardır üniversiteler hakkında en az soru aldığım sene oldu açık ara. Üniversitelere ilgi mi azaldı acaba? Geçenlerde kuzenim aradı Muğla'dan, oğluna üniversite soruyor. Bilgisayar düşünüyorlarmış,

- yazılımla alakalı bir şey yaptı mı şu ana kadar?
K: yazılım düşünüyoruz, parlak bir sektör
- iyice araştırın

Sıralama 20 bin civarı.

yorum yapmadım. Kafalarındaki bir üniversiteyi söylediler. Bildiğim bir üniversite, sıralamada çok geride, neden söylediler, sadece bir bağ var diye. Üniversite mi? Çöp oğlu çöp. Aman dedim, sakın tercih etmeyin. Şaşırdılar, ve hemen sildiler.

Son kararları 1 yıl daha hazırlanıp girmek. Hayati bir hata bence, söyledim.

Şu geçen, hani bir ileti paylaşmıştım, orta sıralarda olmasına rağmen, mezunlarının çok iyi olduğu iki üniversite A ve B üniversitesi, F/P canavarı derler ya. Dikkate aldılar. Sonra ben çevremde bu üniversite mezunlarına sordum, hepsi çok tavsiye etti.

Bölüm sayfalarına girip inceledim, net olarak B'yi tavsiye ettim, lakin esas kararı kendilerinin vermeleri gerektiğini, ve her açıdan incelemelerini önerdim. Üniversite tercihleri ile ilgili videolarımı ve youtube kanalımı paylaştım.

Şimdi Fatih Altaylı'nın AkademikLink hocası doçent ile yayını izledim. Tespitlerine bakıyorum, genelde katılıyorum ama temelde katılmadığım çok büyük noktalar var.



Hocaların tembelliğinden, müfredatlarda yapay zeka olmamasından, torpillerden vs bir sürü konudan bahsettiler. Katılıyorum.

Yalnız bir yandan da mesela diyorlar ki Türkiye lisans eğitim kalitesi dünya çapında.
Net katılmıyorum. İkisinde de tecrübem var, konuşan hocanın zaten bir eğitim/öğretim tecrübesi yok yurt dışında, sadece misafir olarak gezmiş. Şimdi bu kadar sorunlu üniversiteler nasıl dünya çapında eğitim verebilir, hem de bedavaya? Varsayımın çıkış noktası yanlış.

Biz lise hayatı boyunca deli gibi çalışan öğrencileri çok kötü ve verimsiz bir sisteme sokuyoruz, o verimsiz sisteme rağmen dünya çapında hatırı sayılır mezunlar oluyorlar. Doğrusu bu. Doğrusu 'biz iyi eğitim veriyoruz' değil. Çünkü büyük bir çelişki oluyor zaten. Türkiye'nin en iyi devlet üniversitelerinde de Boğaziçi, ODTÜ dahil aklınızın almayacağı torpiller dönüyor.

Mesela uzunca tartıştıktan sonra şuna kani oldular 'ABD dışında bu üniversite işini yapabilen yok'

Evet acaba neden? Aşağıdaki grafiğe bakın, dünyanın en pahalı üniversite eğitimi ABD'de. Ortalama bir devlet ABD üniversitesinin yıllığı 8 bin dolar, yani 5 aylık ABD asgari ücreti. Resim şurda: i.insider.com/59bbe0fd38d20d2b008b68b5?width=800&f…

Soruyorum, Türkiye'deki devlet üniversitelerinin yıllığı 5 asgari ücreti olsa, üniversiteye gidermiydiniz?

7 - 4

Sinan Hanay
Posted 2 months ago

Bir Milyon Türk Expat

Bu aralar Hollanda'da ev arayışındayım. Bahçeli, güzel, yeni evler geziyorum.

2 sene önce bir ara Erzurum'a yerleşmeyi düşünüyordum, ancak 40 yıllık döküntü evler bile astronomik fiyattaydı. "Bu evleri kim alıyor?" diye sorduğumda emlakçılar samimi bir şekilde, "Hocam bunlar ucuz evlerimiz," diyorlardı. Biliyordum ki Türkiye'de birileri 'havadan' para kazanıyordu. Yani ben Erzurum gibi taşrada, 40 yıllık bir bahçeli evi, annemin ciddi yardımı ve krediye rağmen alamadım. Antalya veya İzmir'den hiç bahsetmiyorum. Buralar Rus ve İranlılara verilmiş durumda. Bu kişiler expat mı? Hayır. Ülke ekonomisine, bir Türk expatın Hollanda ekonomisine yaptığı gibi bir katkı var mı? Yok. Peki neden oradalar? 75 bin dolara ev alana oturma izni veriyor, canım ülkem. Kiralar fırlamış durumda.

75 bin dolara bir değer üretmeyen insanları getirip ayrıcalıklı bir azınlığı mutlu ediyoruz. Kiralar artıyor. Ülkenin milyon dolarlık beyinlerini ise küstürüyoruz, gurbete gönderiyoruz.

Normal vatandaşı düşünemiyorum.

Burada, Hollanda'da, güzel, bahçeli evlere bütçem yetiyor. 10-15 yaşında yeni evler, tek maaşla hem de. Çalışan bir eşim olsaydı herhalde Philips aile malikanesinin karşısındakilerden bir malikane alırdık.

Evler görüyorum. Evin tasarımından, iç dekorundan Hollandalı evi mi, Faslı evi mi olduğu belli oluyor. Kırmızı-siyah ağırlıklı, doluysa Faslı evi. Geçenlerde evin mutfağında gezinince kokudan Hint evi olduğunu anladım. Düşük bir ihtimalle Hint yemeği seven bir Hollandalı olabilirdi. En üst katta küçük bir oda gördüm, hiçbir eşya yoktu, külleri sönmüş bir tütsü vardı, dini ayin yapılmış belli. Ailenin ismini görünce Hintli bir göçmen aile olduğundan emin oldum. Binlerce kilometre uzaktan gelmiş, ama ait olduğu kökleri unutamamıştı. Bu olay beni derinden etkiledi.

Çünkü göçmenler iki türdü kabaca eskiden:
- Göçtüğü ülkenin hemen kültürünü benimseyip, kendi kültürünü bırakan kişiler, bunlar biraz kendi kültürlerini sevmediklerinden göçerler.
- Ekonomik şartlardan dolayı göçenler, bunlar ekonomik nedenlerle buradadır genelde. Daha çok mavi yaka işler.

15-20 yıl önce Türkiye'den göçen profil böyleydi. Çok nadir beyaz yaka göçerdi, göçen de seneler sonra dönerdi. Artık öyle değil, beyaz yakanın gidebileni gidiyor.

Tabii iki kategori birbirinden tamamen ayrı değildir, bir kişi %80 1. kategori, %20 2. kategori olabilir ya da %100 ve %0 gibi uç örnekler de görebiliriz.

Dün gezeceğim evin fotoğraflarına bakarken nazar boncuğu gördüm, "Bu kesin Türk evi," dedim. Nazar boncuğu bizim kültürümüzün bir öğesi, bunu Amerika'da bir yabancı öğretmişti bana.

Evi gezerken küçük bir Mustafa Kemal Atatürk biblosu gördüm, duygulandım. Satıcıya sordum, "Türk değil mi ev sahipleri?" "Evet," dedi gülerek.
Sonra kitaplar gördüm, Nutuk ve Türkiye ile alakalı diğer kitaplar. Ev sahibi göçmüştü ama kalbi Türkiye'de kalmıştı belli.

Geçenlerde biliyorsunuz ülkemizin önde gelen akademisyenlerinden Oğuz Hoca Türkiye'ye veda etti. Daha da önemlisi, benim adıma, tanıdığım Türkiye'nin en önde gelen akademisyenlerinden biri ziyaret etti ve ilk kez olarak yurtdışına taşınmayı düşündüğünü söyledi.

İki akademisyen de yıllarca mücadele etti, cahillikle savaştı, insanları eğitti. Tabii her fikirlerine katılmıyorum, ancak iyi kötü insanlara bildiklerini anlatmaya çalıştılar.
Şimdi insanlara bakıyorum, "O da gitti, hani gitmemeliydik?" diyorlar. Daha 1 ay önce Oğuz Hoca beni TOBB'a hoca olmam için davet etti, gelemeyeceğimi belirttim.
Demek ki Oğuz Hoca'nın da aklında son ana kadar gitmek yokmuş.

İnsanlar neler çekiyor, bilmiyorsunuz. Ben 2016'da Türkiye'ye dönmüştüm, 7 sene kaldım. Dönmemin bedeli kabaca 1 milyon Euroya yakın kayıp. Manevi kayıplarımın yanında ise hiçbir şey.
Olsun, vatan sağ olsun, yapmasam daha kötü hissederdim, pişman değilim.
Ancak şunu da düşününce üzülüyorum, görüyorum her departmanda yetenekli Türk mühendisler.

Expat deniyor bu tür kalifiye insanlara. Hollanda, Almanya, Kanada, Avustralya ve Japonya bu adamları kapmak için kanun üstüne kanun çıkarıp kapılarını açıyorlar. Başka ülkenin yetiştirdiği beyinleri, bedavaya alıyorlar.

1 milyon Türk yarın dönsün Türkiye'ye, 1-2 senede nasıl artar bak kişi başı gelirler, o eski zengin günlerine döner ülke, herkesin arabasının olduğu zamanlar. Bu expatlarımız Türkiye'de olsa Türkiye uçardı, Almanya hakikaten kıskanırdı bizi.

Gelinen noktada gençlerimiz, Türkiye'de çalışmak yerine Almanya'da çöpçü olmayı istiyorsa, bu bir gencin suçu değildir. Geçenlerde bir arkadaşı gördüm. Bilkent Bilgisayar mezunu, 35'li yaşlarda. Bana boyacı olmak istediğini söyledi, boyadan geçimini sağlamak istediğini, iyi para getirdiğini anlattı ve otomatik bir boya makinesinden bahsetti. Bu makine işi kolaylaştırıyormuş.
Déjà vu oldum bir an. Çünkü aynen bu ümidi, Amerika'da boyacı olmak isteyen, 35 yaşlarında başka bir arkadaştan duymuştum, o da Bilkent'liydi. O da boya makinesinden bahsetmişti. Yaş aynı, üniversite aynı. Biz ülkemizin en iyi beyinlerini böyle harcadık. Gelişmiş bir ülkede bu gençler en yüksek değeri görürdü.

Geçen Erzurum'daydım. Deri ceketimin boyasını beklerken bir çay ocağına oturdum. Telefon konuşmama şahit olan çaycı sordu, "Hocam, yazılımcı mısınız?"
Detayları geçiyorum, kendisi de 90'larda 2 yıllık yazılım mezunuymuş. Oradan derin bir muhabbet başladı. İnşaatın altın çağında müteahhitlik yaptığını ve çok ciddi paralar kazandığını anlattı. Hali mütevazıydı ama maddi olarak çok parlak görünmüyordu. Para ne oldu diye sorunca, ortağının (20 yaşlarındaki genç) ayda 1-2 milyon lira Kıbrıs'ta kumarda yediğinden bahsetti.
Çalışanların asgari ücretlerini ödememişler, sonra ortak yurtdışına kaçmış. Devlet kimin milyonlarını veriyor mesela? Devletten aldığı parayı asgari ücretli işçiye vermemek.

İnsanlar yurtdışına ne para, ne kültür, ne de güzel olduğu için gidiyor. Esas gitme nedeni 'hakkını alamamak'.

Bu adamlar niye gitti? Para için mi? Hayır. Kültürlerini sevmedikleri için mi? Hayır.
Bu insanlara artık bir yaşam alanı verilmedi. Bu insanlar akademisyeni, mühendisi, yurtdışında alacakları paranın 3-4 katına çalıştı yıllarca.

Son 2 senemde Akdeniz Üniversitesi'nde 1. sınıf derslerinde 100 kişi olurdu. "Kaç kişi yurtdışına gitmek istiyor?" diye sorardım, bütün eller havaya kalkardı.
"Kaç kişi kalmak istiyor?" diye sorduğumda ise tek el bile kalkmazdı. O zaman düşünürdüm, "Bu fedakarlıklar kim için, ne için?"

25 - 5

Sinan Hanay
Posted 2 months ago

Merhaba gençler, adaylar,
Eğer yeterli katılım olursa bu gece saat 10'da bir canlı yayını yapacağız "Çırak" seviyesinde.
Şu an kafamdaki plan 6 ayda tek bir canlı yayın yapıp, katıl'ı açıp kapatmak 6 ayda bir, ya da 12 ayda bir. Takdir edersiniz canlı yayınlar benim için sürdürülebilir değil, ve fırsat maliyeti (opportunity cost) yüksek. 6 ayda tek bir canlı yayın yapmak sorunları çözecek gibi. Eğer bugün yeterli katılım olursa, yayın yapılacak. Takdir edersiniz ki aşağıdaki tarzda postları hep paylaştım, ama şimdi paylaşsam büyük ve gereksiz tartışmalar çıkacak, gerek yok.

İlk yayın üniversitelerle ilgili, gençlerle ilgili

Bu yayında bazı öngörülerimi ve soruları cevaplayacağım. Pilot bir yayın olacak. Geçmişteki videolarım ve iletilerimdeki fikirlerden konuları birbirine de bağlayabilirsiniz tabii.
- Bilgisayar mühendisliğinin tahtı yıkılacak mı? Bence bu sene ilk 5 üniversitede bilgisayar mühendisliği yıllardan sonra zirveyi bırakacak. Peki, hangi bölümler alacak? Aslında daha önceleri bırakmalıydı ve bunun esas nedeni yapay zeka değil.
- Yıllardır tespit ettiğim 2 (F/P, yani puanı düşük, çıktısı yüksek, YTÜ, Gebze vs değil) devlet üniversitesine ait bilgisayar mühendisliği bölümü hangisi? (Bunlar puan olarak orta sıralarda yer almasına rağmen, yurtdışına gönderme açısından, ilk 5'ten hemen sonra geliyor.)
- Yurtdışı için neden bilgisayar mühendisliği en iyi 3 alandan biri değil? İyi mühendislik bölümler hangileri, gerçek hayattan örneklerle anlatacağım. Şu devirde kim üniversite okumalı? Maraton vs. sprint.
- Influencerlar mı insanları yanıltıyor, yoksa yanıltıcı, kutuplarda fikri olan insanlar mı influencer oluyor? Siyah, beyaz ve yapay zeka.
- Kötü üniversiteler niye kötü? 3. sıradaki üniversite de kötü olabilir mi? Evet olur.

Yayından sonra seviye kapatılacaktır.

17 - 2