'Gülmek mi?
Gülerim, güldüğüm çok olmuştur.
Gülüşüm hoyrat taşlarda
Incecik kırılan cam,
Kendi kıyılarını döven su sesi
Bir ağacın ilk yaz eşiğinde
Leyli leylim yaprak dökmesi.
Bilene ağıt gibi oturur
Burda bir kadının gamsız gülmesi…
Gülerim, güldüğüm çok olmuştur...''
Şükrü ERBAŞ