İnsan varoluşunu anlayabilmek için kavramlara ve bu kavramları kendi içinde yaşayabilmek için de özümsemeye ihtiyaç duyar.
Kavramlar, sadece kağıda dökülen veya ağzımızdan çıkan şeyler değil ruhumuzda hissedip, hemhal olmamız gerekenlerdir. Okumak, sadece kağıt üzerinde değil insanların yüzlerinde , çevremizde gelişen olaylardaki hikmetleri okumaktır. İşitmek ise yalnızca dinlemek değil, doğanın seslenişini ya da insanların acısını duyabilmektir. Hallâc-ı Mansûr'un dediği gibi '' Cehennem, acı çektiğimiz yer değil; acı çektiğimizi kimsenin bilmediği yerdir.'' Bu nedenle cennet, paylaşmanın içinde saklıdır. Vücud bulmuş bu yaşamı anlamlı kılmak için, biz de karmaşa yerine kavramlarla birlikte yüz göz olup, ruhumuzda sindirebilirsek, çok daha fazla derinleşebilir ve kendi derunumuzda yükselebiliriz. Belli ki sığ sularda yüzmek bizi tatmin etmiyor.
Alivefa Büyükaksoy