@Amir-Iran992 @TheHeroicKhan @IranShahrN.1
October 8th, honoring Darius the Great
Darius the Great, the Achaemenid king, was born around 559 BCE in Pars. He was originally from the Achaemenid family and a descendant of Achaemenes, which helped him consolidate his rule. With his political and military abilities, Darius expanded the Iranian empire and established a strong central government. He paid special attention to legislation and the creation of an organized financial and administrative system. His reign is especially famous for building cities, roads, and Persepolis.
8 - 10
IRANIAN MEN IN 7 PICTURES 😎
1) Persian 🇮🇷
2) Lurish🇮🇷
3) Kurdish🇮🇷
4) Mazani🇮🇷
5) Gilak🇮🇷
6) Talysh🇮🇷
7) Baloch🇮🇷
@Amir-Iran992 @TheHeroicKhan
15 - 14
Fun fact: Masoud Pezeshkian can evoke two completely different feelings in one expression😅
@TheHeroicKhan @Amir-Iran992
5 - 4
@TheHeroicKhan @Amir-Iran992
IRANIAN LANGUAGES
🇹🇷: İran dilleri, Orta Asya’dan Orta Doğu’ya ve hatta Güney Rusya ile Kafkasya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada konuşulan Hint-Avrupa dil ailesinin bir koludur. Tarihsel olarak bu diller üç ana döneme ayrılır: Eski İran Dilleri, Orta İran Dilleri ve Yeni İran Dilleri.
1. Eski İran Dilleri:
Bu grup, Ahamenişler dönemi ve öncesinde kullanılan ve yazılı kaynakları sınırlı olan dillerdir. Önemli örnekler şunlardır:
Avestaca:Zerdüştlüğün dini dili olup Avesta metinleri bu dilde yazılmıştır. Avestaca iki dala ayrılır: Eski Avestaca ve Yeni Avestaca.
Eski Farsça: Ahameniş İmparatorluğu’nun resmi dili ve Darius ile Xerxes’in yazıtlarının dilidir. Bu dil çivi yazısı ile yazılırdı ve dilbilgisel yapısı oldukça esnekti; karmaşık çekim eklerine ve belirgin bir isim sistemi vardı.
2. Orta İran Dilleri:
Bu dönem, M.Ö. 1. yüzyıldan yaklaşık 10. yüzyıla kadar kullanılan dilleri kapsar. Öne çıkan örnekler şunlardır:
Parth ve Sasani Pehlevi: Part ve Sasani dönemlerinde İran’ın resmi ve edebi dilleridir; Manihaizm ve Zerdüştlükle ilgili metinler bu dillerde yazılmıştır.
Soğdca ve Hwarezmce: İpek Yolu üzerindeki ticaret yollarında yaygın olarak kullanılan ve İran ile Orta Asya arasındaki kültürel ve ticari alışverişte önemli rol oynayan dillerdir.
3. Yeni İran Dilleri:
Bu kol, günümüzde yaşayan İran dillerini kapsar ve üç ana gruba ayrılır:
Kuzeybatı Dilleri: Kürtçe, Lori, Talışça ve Gilaki gibi.
Güneybatı Dilleri:Farsça ve Güney Lori gibi.
Doğu Dilleri: Belucice, Yeni Soğdca ve Peştuca gibi.
İran dillerinin ortak özellikleri arasında geniş ses değişiklikleri, zengin çekim sistemleri ve komşu dillerden (Türkçe ve Arapça gibi) etkilenme yer alır. Ayrıca, İran dilleri tarih boyunca göçler, fetihler ve kültürel alışveriş
⚠️:(Farsça Dari, Afganistan’da ve Tacikçe Farsça, Tacikistan ile Özbekistan’da konuşulur; hepsi Farsçanın bir lehçesidir. Ancak farklı aksanlara sahiptirler, dilbilgisi aynıdır ve bazı kelimeler ile ifadeler farklıdır. Yine de genel olarak tüm Farsça konuşanlar için anlaşılabilirler.)
🇺🇸🇬🇧: Iranian languages are a branch of the Indo-European language family, spoken across a vast geographic area from Central Asia to the Middle East, and even extending to southern Russia and the Caucasus. Historically, these languages are divided into three main periods: Old Iranian Languages, Middle Iranian Languages, and New Iranian Languages.
Old Iranian Languages:
This group includes languages used during and before the Achaemenid period, for which written sources are limited. Important examples include:
Avestan: The religious language of Zoroastrianism, in which the Avesta texts were written. Avestan is divided into two branches: Old Avestan and Young Avestan.
Old Persian: The official language of the Achaemenid Empire and the language of the inscriptions of Darius and Xerxes. This language was written in cuneiform script and had a relatively flexible grammatical structure, with complex inflectional endings and a well-defined nominal system.
Middle Iranian Languages:
This period encompasses languages used approximately from the 1st century BCE to the 10th century CE. Prominent examples include:
Parthian and Sassanian Pahlavi: The official and literary languages of Iran during the Parthian and Sassanian periods; texts related to Manichaeism and Zoroastrianism were written in these languages.
Sogdian and Khwarezmian:Languages widely used along the trade routes of the Silk Road, playing an important role in cultural and commercial exchange between Iran and Central Asia.
New Iranian Languages:
This branch includes the Iranian languages spoken today and is divided into three main groups:
Northwestern Languages: Such as Kurdish, Lori, Talysh, and Gilaki.
Southwestern Languages:Such as Persian and Southern Lori.
Eastern Languages: Such as Balochi, New Sogdian, and Pashto.
Common features of Iranian languages include extensive phonetic changes, a rich inflectional system, and influence from neighboring languages such as Turkish and Arabic. Moreover, throughout history, Iranian languages have evolved through migrations, conquests, and cultural exchanges, gradually creating diverse local dialects, each with its own grammatical, lexical, and phonetic characteristics.
The study of Iranian languages is not only significant from a historical linguistic perspective but also contributes to understanding the culture, literature, and history of Iran and its surrounding regions, demonstrating how languages have served as fundamental tools for transmitting cultural and social identity.
⚠️:(Farsi Dari is spoken in Afghanistan, and Tajik Farsi in Tajikistan and Uzbekistan; all are dialects of Persian. They have different accents, but share the same grammar and have some differences in vocabulary and expressions. Overall, however, they are understandable to all Persian speakers.)
12 - 4
@TheHeroicKhan @Amir-Iran992 @IranShahrN.1
Congratulations!🥳
🇹🇷: Dün gece, İran güreşi için tarihi bir an yaşandı; Amirhossein Zare, eşsiz gücü ve tekniğiyle güçlü bir Azerbaycanlı rakibini yenerek altın madalyayı kazandı. Olağanüstü performansı, çabanın ve azmin her zaman karşılığını gösterdi ve İran’ın adı bir kez daha dünya sahnesinde parladı. Bu zafer, tüm İranlıların kalbini sevinç ve gururla doldurdu ve Amirhossein Zare, genç nesiller için bir kez daha ilham verici bir rol model haline geldi. Her hareketi, direnci ve ulusal kararlılığı simgeliyordu ve bu değerli altın madalya, önümüzdeki büyük başarıların hatırlatıcısı oldu. Dün gece kazanılan bu ulusal gurur, yıllarca hafızalarda kalacak.
🇺🇸🇬🇧:Last night marked a historic moment for Iranian wrestling; Amirhossein Zare, with his unmatched strength and technique, triumphed over a strong Azerbaijani opponent and claimed the gold medal. His extraordinary performance showed that effort and perseverance always pay off, and Iran’s name shone once again on the world stage. This victory filled the hearts of all Iranians with joy and pride, and Amirhossein Zare once again became an inspiring role model for younger generations. Every move of his symbolized resilience and national determination, and this valuable gold medal serves as a reminder of great successes yet to come. The national pride achieved last night will remain in memories for years.
14 - 22
@TheHeroicKhan @Amir-Iran992
Qara su
🇹🇷:İran ve Türkiye sınırları arasında, Karasu adında garip bir şerit yer almaktadır!!!
Karasu bölgesi, Kaçarlar döneminde İran yönetimi altındaydı ve Reza Şah döneminin ortalarına kadar İran kontrolünde kaldı.
Karasu bölgesi, İran’ın kuzeybatısında, Azerbaycan Şehri ve Erdebil illerinin sınırında yer almakta olup tarih boyunca önemli değişimlere tanık olmuştur.
Kaçarlar döneminde, bu bölge sınır ve stratejik açıdan büyük bir öneme sahipti.
Rusya’daki Bolşevik devrimi ve bölgedeki siyasi değişikliklerle İran’ın sınır durumu etkilenmiştir.
1921 yılında (1300 Hicri Şemsi), Sovyetler Birliği ve Osmanlı Türkiye Cumhuriyeti arasında Kars Antlaşması imzalanmıştır.
Kaçarlar ve Reza Şah döneminde, Artvin, Ardahan, Kars, Sarıkamış ve Iğdır gibi bazı bölgeler Sovyetler Birliği ve Türkiye arasındaki anlaşmalar çerçevesinde etkilenmiştir.
1932 yılında (1311 Hicri Şemsi), İran, Türkiye ile yaptığı bir anlaşma ile Karasu bölgesinin bazı kısımlarını resmen Türkiye’ye devretmiştir.
Bu devretme, sınırların güvence altına alınması ve olası sınır gerginliklerinin önlenmesi amacıyla yapılmıştır.
Diğer yandan, Atatürk’ün bu anlaşmadan stratejik bir amacı vardı: Türk dünyasını birbirine bağlamak ve bölgedeki Türk kimliğini güçlendirmek.
Bu girişim, Türkiye’ye Kuzey Kafkasya’daki Türkçe konuşan cumhuriyetlerle kara bağlantısını sağlamlaştırma imkânı vermiştir.
Karasu bölgesinin Türkiye’ye devri, Pahlavi dönemi (Reza Şah) sırasında gerçekleşmiş ve bazı eleştirmenler bunu İran dış politikasındaki bir zaaf olarak değerlendirmiştir.
Sınır değişiklikleri, İran’ın komşularıyla bölgesel ilişkilerini dönüştürmüştür.
Bu anlaşmalarla, Türkiye kuzeybatı bölgede ve tarihî ticaret yolları boyunca nüfuzunu artırmıştır.
Sonraki yıllarda, Karasu bölgesi ekonomik ve güvenlik açısından daha çok Türkiye’nin denetimi altında olmuştur.
Bu gelişmeler, İran dış politikasının karmaşıklığını ve dönemin uluslararası baskılarını yansıtmaktadır.
İran bu devretme ile kısa vadede sınır güvenliğini sağlamış, ancak bazı tarihî ulaşım yolları üzerindeki kontrolünü kaybetmiştir.
Türkiye, Türkçe konuşan bölgeleri birbirine bağlayarak ve kimlik inşası politikalarını uygulayarak Atatürk’ün Türk dünyasını birleştirme hedefine yaklaşmıştır.
Karasu’nun devredilmesi kültürel ve demografik etkiler de yaratmış, bölge halkı ekonomik ve sosyal değişiklikler yaşamıştır.
Günümüzde Karasu tarihi, İran-Türkiye ilişkilerinin karmaşıklığını ve bölgesel sınır ve kimlik politikalarını hatırlatmaktadır.
Bu bölge, uluslararası politikaların ve ulusal hedeflerin sınır bölgelerindeki topraklar ve halk üzerinde nasıl etkili olabileceğinin bir örneğidir.
🇬🇧🇺🇸:Between the borders of Iran and Turkey, there is a narrow strip called Karasu.
The Karasu region was under Iranian rule during the Qajar era and remained under Iran’s control until the mid-period of Reza Shah.
Karasu, located in northwestern Iran on the border of the provinces of East Azerbaijan and Ardabil, has witnessed significant changes throughout history.
During the Qajar era, the region held great strategic and border importance.
The Bolshevik Revolution in Russia and political changes in the region affected Iran’s border situation.
In 1921 (1300 Hijri Shamsi), the Treaty of Kars was signed between the Soviet Republics and the Ottoman Turkey.
During the Qajar and Reza Shah periods, areas such as Artvin, Ardahan, Kars, Sarikamish, and Igdir were influenced by agreements between the Soviet Union and Turkey.
In 1932 (1311 Hijri Shamsi), Iran officially ceded parts of the Karasu region to Turkey through an agreement.
This cession was carried out to secure the borders and prevent potential border tensions.
Moreover, Atatürk had a strategic goal in this agreement: to connect the Turkic world and strengthen Turkish identity in the region.
This move enabled Turkey to establish a land connection with the Turkic-speaking republics in the North Caucasus.
The cession of the Karasu region to Turkey occurred during the Pahlavi era (Reza Shah), and some critics viewed it as a weakness in Iran’s foreign policy.
The border changes transformed Iran’s regional relations with its neighbors.
Through these agreements, Turkey increased its influence in the northwest and along historical trade routes.
In subsequent years, the Karasu region remained largely under Turkey’s economic and security oversight.
These developments reflect the complexities of Iran’s foreign policy and the international pressures of the era.
With this cession, Iran secured its borders in the short term but lost control over some historical transit routes.
Turkey, by connecting Turkic regions and implementing identity-building policies, advanced Atatürk’s goal of uniting the Turkic world.
The cession of Karasu also had cultural and demographic effects, and the local population experienced economic and social changes.
Today, the history of Karasu serves as a reminder of the complexities of Iran-Turkey relations and regional border and identity politics.
This region is an example of how international politics and national objectives can influence the lands and people of border areas.
6 - 2
@TheHeroicKhan @Amir-Iran992
IRANIAN PASHTUNS
🇹🇷:Peştunlar, Hind-Avrupa kökenli İranlı soyundan gelen (Hind-İranlı kökenli) bir topluluktur ve kendilerini eski Aryalılara dayandırırlar. Onlar, **Melik, Khil, Zoi, Ahmedzi, Yusufi ve Khatlan** gibi kabileler ve alt kabilelere ayrılırlar ve sosyal yapıları kabile ve aşirete dayalıdır.
Dilleri **Peştuca**dır ve İran’ın doğu lehçeleri arasında yer alır; Farsça ile birçok benzerliği vardır. Birçok kelime, fiil ve atasözü Farsça ile ortak kökene sahiptir ve dilbilgisi bazı yönlerden Farsçaya yakındır.
Peştunlar, genetik olarak İran ve Güney Asya kökenlerinin bir karışımına sahiptir ve araştırmalar, onların İran’ın doğu ve kuzeydoğu halklarıyla tarihi bağları olduğunu göstermektedir.
Peştun kültürü, İranlı kültürüyle birçok yönden benzerdir; bunlar arasında göçebe gelenekleri, misafirperverlik, kabile ahlakına bağlılık, geleneksel müzik ve destansı şiir yer alır ve bu unsurlar Fars edebiyatıyla karşılaştırılabilir.
Peştunların aile ve kabile isimleri genellikle Doğu İran’daki tarihî kökenleri ve Arya göç yollarını gösterir.
Peştunlar tarih boyunca İranlılarla sürekli etkileşimde bulunmuş ve birçok dönemde İran medeniyeti ve kültürünün bir parçası olmuştur; hatta Safevîler ve Timurîler döneminde izleri görülebilir.
Peştunların törenleri ve kutlamaları, örneğin Nevruz, Yelda gecesi ve bazı düğün merasimleri, İran gelenekleriyle ortak kökenlere sahiptir ve derin kültürel bağları gösterir.
Genel olarak, Peştunlar sadece dil ve kültür açısından değil, aynı zamanda genetik ve sosyal tarih açısından da Doğu İranlılarla ortak köklere sahiptir ve onları büyük İranlı topluluk ailesinin bir dalı olarak görmek mümkündür.
Peştunlar ağırlıklı olarak Doğu ve Güney Afganistan ile Kuzey ve Batı Pakistan'da yaşarlar; özellikle Hayber Pahtunhva, Belucistan ve Afganistan-Pakistan sınırındaki kabile bölgelerinde yoğundur.
🇺🇸🇬🇧:The Pashtuns are a community of Indo-European Iranian origin (Indo-Iranian) and trace their ancestry to the ancient Aryans. They are divided into tribes and sub-tribes such as Melik, Khil, Zoi, Ahmedzi, Yusufi, and Khatlan, and their social structure is based on clans and tribes.
Their language is **Pashto**, which belongs to the Eastern Iranian branch and shares many similarities with Persian. Many words, verbs, and proverbs have common roots with Persian, and in some aspects, its grammar is close to Persian.
Genetically, the Pashtuns are a mix of Iranian and South Asian lineages, and studies indicate that they have historical connections with the peoples of eastern and northeastern Iran.
Pashtun culture closely resembles Iranian culture in many ways, including nomadic traditions, hospitality, adherence to tribal ethics, traditional music, and epic poetry, which can be compared with Persian literature.
Pashtun family and tribal names often indicate historical roots in eastern Iran and Aryan migration routes.
Throughout history, the Pashtuns have continuously interacted with Iranians and have been part of Iranian civilization and culture in many periods; traces of this can even be seen during the Safavid and Timurid eras.
Pashtun ceremonies and celebrations, such as Nowruz, Yalda night, and some wedding rituals, share common origins with Iranian traditions, reflecting deep cultural ties.
Overall, the Pashtuns share common roots with Eastern Iranians not only in language and culture but also genetically and historically, and they can be considered a branch of the broader Iranian ethnic family.
The Pashtuns primarily live in eastern and southern Afghanistan and northern and western Pakistan, especially in regions such as Khyber Pakhtunkhwa, Balochistan, and the tribal areas along the Afghanistan-Pakistan border.
⚠️: Similarities between Pashtun and Persian in 7th picture and other pictures show the Pashtune people and their traditional dresses
12 - 2
@TheHeroicKhan @Amir-Iran992
Scythians and Iranians
Commonalities of Iranian Ethnic Groups
Iranic People,
🇹🇷
Köken ve Soy:
İranlılar ve Saka’lar, Hint-İran koluna bağlı Hint-Avrupa ailesine aittir. Genetik veriler ve tarihî dilbilim çalışmaları, Saka’ların, Avrasya bozkırları ve İran platosunun kuzeydoğu bölgelerinde yaşayan eski İran gruplarının bir alt dalı olduğunu göstermektedir. Saka ve İran bölgelerinden elde edilen antik DNA analizleri, iki grup arasında genetik bir bağlantıyı doğrulamaktadır.
Yaşam Tarzı:
Arkeolojik çalışmalar, her iki grubun öncelikle yarı-göçebe olduğunu ve hayvancılık ile at yetiştiriciliğine dayandığını göstermektedir. Saka arkeolojik alanlarında ahırlar, at mezarları ve hayvancılık ve mevsimsel göçle ilgili araç-gereç kalıntıları bulunmuştur.
Toplumsal Yapı:
İranlılar ve Saka’ların toplumları kabile temelli ve hiyerarşikti. Yazılı kaynaklar ve arkeolojik kanıtlar, örneğin Ahameniş kitabeleri ve Saka mezar hazineleri, kabile liderleri ve profesyonel savaşçıların kaynak yönetimi ve askeri savunmada merkezi bir rol oynadığını göstermektedir.
Dil:
Saka dili, Doğu İran koluna aitti; İranlılar ise Batı ve Doğu İran dillerini konuşuyordu. Avesta, Pahlavi metinleri ve antik kitabelerin karşılaştırmalı analizi, ortak kelimeler, kökler ve gramer yapıları göstererek kültürel ve dilbilimsel bağlantıyı güçlendirmektedir.
Giyim:
Arkeolojik bulgular, her iki grubun yün ve keten giysiler kullandığını göstermektedir; uzun pantolonlar ve dekoratif kemerler yaygındı. Saka’lar, süvari yaşam tarzları nedeniyle esnek pantolonlar ve çizmeler giyiyordu; bu giysiler, eski İran alanlarında bulunan örneklerle uyumludur.
Sanat ve Süslemeler:
Saka ve İran’ın hayvan motifleri ve metal işçiliği belirgin benzerlikler göstermektedir. Takılar, silahlar ve metal kaplar üzerindeki bulgular, ortak estetik ilkeler ve üretim tekniklerini işaret etmektedir.
Din ve İnançlar:
Karşılaştırmalı çalışmalar, hem İranlıların hem de Saka’ların doğa temelli ve elementlere dayalı ibadetler yaptığını göstermektedir. Bazı Saka sembolleri ve hayvan motifleri, erken Zerdüştlük işaretleriyle karşılaştırılabilir.
Ticaret ve İletişim:
Avrasya ve İran platosundaki ticaret yolları, Saka’lar ve İranlılar arasında mal, sanat ve teknoloji alışverişini kolaylaştırmıştır. Her iki bölgede bulunan benzer takılar ve silahlar, bu kültürel etkileşimi desteklemektedir.
Askerî Organizasyon:
Her iki grup da süvari savaşında ve yay ile mızrak kullanımında yetenekliydi. Saka savaş taktikleri, Yunan ve İran kaynaklarında örnek teşkil eden bir yöntem olarak tanımlanmıştır.
Kültürel Bağlantı:
Genetik, dilbilim, arkeolojik ve sanatsal kanıtların birleşimi, Saka’lar ve İranlıların yalnızca ortak bir soya sahip olmakla kalmayıp, giyim, dil, sanat, din ve toplumsal yapıda önemli bir kültürel yakınlaşma gösterdiğini ortaya koymaktadır.
⚠️:Çok ilginç olan nokta, Part ve İskit atlılarının kıyafetlerinin neredeyse aynı olmasıdır; bu da bu iki İran kökenli halk arasındaki derin bağı göstermektedir!!!
🇺🇸🇬🇧:
Origin and Ancestry:
Both the Iranians and the Scythians belong to the Indo-Iranian branch of the Indo-European family. Genetic data and historical linguistic studies indicate that the Scythians were a sub-branch of ancient Iranian groups that inhabited the Eurasian steppes and northeastern regions of the Iranian plateau. Ancient DNA analysis from skeletal remains in Scythian and Iranian regions confirms a genetic correlation between the two groups.
Lifestyle:
Archaeological studies show that both groups were primarily semi-nomadic, relying on pastoralism and horse breeding. In Scythian archaeological sites, remains of stables, horse burials, and tools related to herding and seasonal migration have been discovered.
Social Structure:
The societies of both Iranians and Scythians were tribal and hierarchical. Textual sources and archaeological evidence, such as Achaemenid inscriptions and Scythian burial treasures, indicate that tribal leaders and professional warriors played a central role in resource management and military defense.
Language:
The Scythian language belonged to the Eastern Iranian branch, while Iranians spoke Western and Eastern Iranian languages. Comparative analysis of Avestan, Pahlavi texts, and ancient inscriptions shows shared vocabulary, roots, and grammatical structures, reinforcing their cultural-linguistic connection.
Clothing:
Archaeological findings show that both groups used woolen and linen garments; long trousers and decorative belts were common. The Scythians, due to their cavalry-based lifestyle, wore flexible trousers and boots, which correspond to garments found in ancient Iranian sites.
Art and Ornamentation:
Zoomorphic motifs and metalwork of both Scythians and Iranians display significant similarities. Evidence from jewelry, weapons, and metal vessels indicates shared aesthetic principles and production techniques.
Religion and Beliefs:
Comparative studies suggest that both Iranians and Scythians practiced nature-based and elemental worship. Some Scythian symbols and animal motifs are comparable to early Zoroastrian signs.
Trade and Communication:
Eurasian and Iranian plateau trade routes facilitated the exchange of goods, art, and technology between Scythians and Iranians. Archaeological discoveries of similar jewelry and weapons in both regions support this cultural exchange.
Military Organization:
Both groups were skilled in cavalry warfare and the use of bows and spears. Scythian military tactics, described in Greek and Iranian sources, were considered exemplary.
Cultural Connection:
A combination of genetic, linguistic, archaeological, and artistic evidence demonstrates that the Scythians and Iranians, besides sharing common ancestry, had significant cultural convergence in clothing, language, art, religion, and social organization.
⚠️:The very interesting point is that the attire of Parthian and Scythian horsemen is almost identical, indicating a deep connection between these two Iranian-origin peoples!!!
13 - 2
@TheHeroicKhan @Amir-Iran992
🇹🇷TURKISH VS PERSIAN🇮🇷
According to ChatGPT, the hardest language among these three is Persian, which has a more complex structure and harder spelling, followed by Turkish, and then English.
⚠️: CAP CUT didn't support the word (ğ) in Turkish
13 - 9
@Afshar1 @AltaicX @Unknown018ew
The Ottomans referred to the rulers of the Qara Qoyunlu as Iranian kings!
Sultan Mehmed the Conqueror of the Ottoman Empire, in his letter to Jahan Shah of the Qara Qoyunlu, addressed him with the title *“Shah of Iran”*:
*"The letter of the Paradise-dwelling Sultan Mehmed Khan Ghazi to the Shah of Iran, Jahan Shah Mirza."*
It is noteworthy that, as always, the letters were written in Persian.
Source: Faridun Beg, *Majmu‘a-yi Munsha’at al-Salatin*, written in 982 AH and dedicated to Sultan Murad III of the Ottoman Empire.
10 - 3
29 June 2023