Huzur Pınarı, Ehl-i sünnet i’tikâdını anlatmak için kurulmuşdur. Îmân ni’metinin şükrünü yapabilmek için, îmân cevherini herkese anlatmak, duyurmak lâzımdır. İnsanlar ebedî ateşde yanmasın düşüncesinde olmak lâzımdır. Emr-i ma’rûf da bu demekdir. Bütün harblerin temelinde de bu düşünce vardır: (Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah) kelimesini söylemek, söylememek… Bu mübârek kelimeyi söyliyenler kurtulmuşlar, söyletmek için çalışarak ölenler şehîd olmuş, ebedî Cennete gitmişler, söylememekde direnenler Cehenneme gitmişler.
Huzur Pınarı, Rabbimizin karşılıksız ihsân etdiği, îmân ni’metine şükr edebilmek için kurulmuşdur.
İmâm-ı Rabbanî hazretleri, birinci cild 213.cü mektûbunda buyuruyor ki, (Hâfız imâm da, aklını fikrini dînin yayılmasına vermişdir. Zâten her müslimânın böyle olması lâzımdır). Huzur Pınarı bu gaye için vardır.