إن مدينة عمان تروي ظما كل ـ ـ ـ ـ إلى معرفة تاريخ الإنسان وتطوره معرفيا وفكريا وأدبيا وفلسفيا
Boşluğa Hangi Kelime Gelecek
Bu kitap İngilizcenin berbat dir dil olduğunun delilidir.
Kitabın ismi “En Kötü Alfabe Kitabı”
Yazar bu kitapta her harf için o harfle başlayıp ancak o harfin telaffuz edilmediği örnekler seçmiştir.
Kelimelerin telaffuzu için şu videoyu izleyebilirsiniz
👉 https://youtu.be/DMscutuvMtw?t=34
Seraplara yönelmeyin. Dininize, Dilinize ve Medeniyetinize sahip çıkın!
Kurânın Dilsel Mucize Olmasına Dair Ortaya Çıkan Birkaç Şüpheye Cevap
Soru: Günümüz Arapça uzmanları ve Arap şairleri Kurân’ı okuyarak onun Allâh’ın kelâmı olduğunu anlayabiliyorlar mı?
Cevap: Hayır, bu seviyeye Câhiliye şairlerinin (İslam dini geldiğinde yaşayan şairler) bile hepsi varamamıştır. Bunu sadece onların en üstün seviyede olanları okuyup idrak edebilirdi.
Soru: O zaman, biz Kurânın Kelâmullâh olduğunu nasıl anlayacağız?
Cevap: Kurânın atalarına câhil, din ve adetlerine küfür ve şirk ve ilahlarına da âciz demesine ve bunun üzerine de "Bir surenin mislini getirin!" diye meydan okumasına rağmen, asabiyette yarışan ve kavmi ve kabilesinin üzerine en küçük rezâlet lekesinin bulaşmasına dâhi izin vermeyen ve bunu çabalayan herkesi hicivlerle yerin dibine geçiren, fesâhat ve belâgatta son noktaya ulaşmış Câhiliye şairlerinin hiçbirinin Kurân'nın meydan okumasına bir beyitle bile karşılık verememesiyle ve bunun yerine kılıç çekip savaşmalarıyla anlayacağız.
Üstelik Kurân’ın tek mucizesi dil mucizesi değil, birçok mucizevi yönü daha var, örneğin:
1. Eski kavimlerden, o dönem bilinmeyen çok ince detay nakletme mucizesi.
2. İleride olacak olayları bildirme mucizesi.
3. Daha yeni yeni keşfedilen ilmi hakikatleri içerme mucizesi.
Bunların hepsinin birçok örneği var ama yazımızın konusu bu olmadığı için başlıkları zikretmekle yetiniyorum, araştırın.
Soru: Belki de bir şair Kurân’ın mislini getirdi ama Müslümanlar bunu gizledi ve ortadan kaldırdı?
Cevap: Kurân’ın meydan okuması Müslümanların zayıf pozisyonda olduğu Mekke döneminde başladı, Medîne döneminde de tüm Arap yarımadasının hakimiyeti henüz Müslümanların elinde değildi. Müslümanlar böyle bir şeyi ortadan kaldırsalardı, herkesin onların bunu kaldırmasından haberi olur ve bu olay tevatür derecesiyle günümüze aktarılırdı ki, elimizde buna dair hiçbir haber yok. Örneğin Hz. Peygamber ﷺ sonradan Sahâbî olan Hz. Hassân b. Sâbit (r.h) ve başkaları tarafından hicvedildi ve Müslümanlar bütün bu hicivleri sildi, yok etti, günümüze o dönemden bir hiciv dâhi ulaşmadı ancak böyle hicivlerin yazıldığı ve Müslümanların da bunları ortadan kaldırdığı birçok haber kaynağıyla günümüze ulaşmıştır.
Soru: Peki, günümüzde birisi bir yazı yazıp ben Kurân’ın mislini getirdim diye iddiada bulunsa, buna nasıl cevap verilir?
Cevap: Câhiliye Araplarının tırnağı altındaki tozu kadar Arapça bilmeyenlerin böyle bir şeye kalkışması bile son derece gülünç bir olay olmasına rağmen tarih boyunca böyleleri çıkmıştır. Örneğin son olarak 1999 yılında Kurân’a meydan okumak için “Furkânu’l-Hakk” diye bir kitap neşredildi. Bu kitabı birçok Arap dili uzmanı, içindeki gramer hatalarını ve üslûp zayıflıklarını göstererek tarihe karıştırmıştır. Var mı aranızda bu kitabın ismini duyan 😊? Bu kitabın başlığı dâhi hatalı, Furkân kelimesinin manası hak ve batılı birbirinden ayırandır. Ama kitabın ismi “Hak olan Furkân” bu bir kısırdöngüdür çünkü hak ve batılı ayıran bir şeyin kendisi hak veya batılla sıfatlanamaz. Sıfatlansa onun hak mı, batıl olacağına yine kendisi delil olması lâzım ki bir şey kendine delil olamaz. Neyse, bu kadar kafa yakma yeter bence.
Kısacası dil melekesinin gittikçe zayıfladığı ortadadır. O halde bugün hiç kimse Câhiliye şairlerinin iddia etmediği meydan okumayı iddia edemez. Bundan dolayı birisi, bakın, mislini getirdim dese, onun yazdığı yazıyı okuyup incelmemize bile gerek yoktur. Birkaç sözü bir araya getirip bunu iddia eden herkesi ciddiye alacaksak, bize yazıklar olsun! Düşünün sınıf veya iş arkadaşınız bir gün gelip size ben Âkif’in Safahâtından daha muhteşem bir şey yazdım dese kiminiz inanır? Belki de birçoğunuzun ilk tepkisi alay ve gülme krizi olur. Durum böyleyse nasıl olur da aramızda bazıları Kurân’a meydan okuyan iki üç dengesizin sözüne kıymet biçer? Bu gerçekten de şaşılacak son derece üzünç bir durumdur.
Bundan dolayı kalbiniz selim olsun, Kurân’ın misli şimdiye kadar getirilmedi ve kıyamete kadar da getirilemeyecektir.
Hepinizin Bayramı Mübarek Olsun عِيد مُبَارَك!
Bayramın Arapçası عِيد dir. Bu kelime Halil Ahmed el-Ferâhîdî'ye göre her sene dönüp bir daha geldiği için dönme anlamına gelen عَادَ يَعُودُ fiilinden gelmektedir.
Başkalarıysa insanların ona alıştığı birşey olduğu için alışma manasına gelen اِعْتَادَ fiilinden geldiğini söylemiştir.
عِيد kelimesinin "Yâ" harfi aslında "Vâv" harfiydi ancak öncesi yani "Ayn" harfi kesreli olduğu İçin ses uyumu için "Yâ" harfine dönüşmüştür.
Çoğulu ise أَعْيَاد diye Ef'âl kalıbında gelir
Tekili İçin Kuran'dan örnek:
قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ اللّٰهُمَّ رَبَّنَٓا اَنْزِلْ عَلَيْنَا مَٓائِدَةً مِنَ السَّمَٓاءِ تَكُونُ لَنَا ع۪يداً لِاَوَّلِنَا وَاٰخِرِنَا وَاٰيَةً مِنْكَۚ وَارْزُقْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ
"Meryem oğlu Îsâ şöyle yalvardı: "Allahım! Ey rabbimiz! Bize gökten öyle bir sofra indir ki, ilk gelenimizden son gelenimize kadar bizler için bir bayram ziyafeti ve senden bir işaret olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın." (Mâide; 114)
Dinle: https://www.youtube.com/watch?v=eGns5...
Çoğulu İçin Neşidden Örnek:
مِيلاَدُ طَهَ أَكْرَمُ الْأَعْيَادِ وَبَشِيرُ كُلِّ الْخَيْرِ وَالْإِسْعَادِ
Tâhâ'nın (Hz. Peygamberimizin ﷺ ismi) mîlâdı (doğum günü) bütün bayramların en değerlisidir ve bütün hayır ve mutluluğun müjdeleyicisidir.
Dinle: https://www.youtube.com/watch?v=OSk0G...
“Medreselerde neden bu kadar Nahiv okutuluyor, fazla değil
mi, yerine Hadis okunsa daha iyi olmaz mı?” diyenlere, “Şevâhidu’t-tavdîh” kitabını
tavsiye ediyorum.
Hadis alimleri Buhâri’de geçen bazı yerlere doğru hareke ve
anlam vermekte zorlandıktan sonra Elfiyye Sahibi İbn-i Mâlik’ten buraları
onlara açıklamasını istiyor, o açıklamalardan bu kitap meydana geliyor.
Bu kitapta İbn-i Mâlik Buhâri Hadislerinden 200 küsür müşkil
yerin İ’râbını ve manasını açıklamıştır.
Alın ve açıklamalara bakmadan kendinizi bir deneyin ve acizliğinizi
görün.
Şu sözü aklınıza kazıyın, “Molla Câmi” nahiv ilminin bittiği
yer değil başladığı yerdir.”
Beni Artık Twitter'den de Takip edebilirsiniz. twitter.com/halil_uenal
İnşallah güzel paylaşımlar yapılacak.
Kardeşlerim, Filistin için maddi manevi elimizden geleni yapalım ve her gün her namazdan sonra şu duayı okuyalım:
اللَّهُمَّ حَرِّرِ المَسْجِدَ الأَقْصَى مِن دَنَسِ الْمُحْتَلِّينَ،
وَارْزُقْنَا فِيهِ صَلَاةً يَا رَبَّ العَالَمِينَ.
اللَّهُمَّ انْصُرْ إِخْوَانَنَا المُجَاهِدِينَ فِي فِلَسْطِينَ،
وَسَهِّلْ أُمُورَهُمْ،
وَاجْمَعْ كَلِمَتَهُمْ،
وَوَحِّدْ صُفُوْفَهُمْ،
وَاحْقِنْ دِمَاءَهُمْ،
وَاقْذِفِ الرُّعْبَ فِي قُلُوبِ عَدُوِّهِمْ مِنْهُمْ.
Allah'ım, Mescid-i Aksa'yı işgalcilerin pisliğinden temizle
ve bize orada namaz kılmayı lütfeyle.
Allah'ım, Filistin'deki mücahit kardeşlerimizi muzaffer kıl,
onların işlerini kolaylaştır,
kelimelerini (fikirlerini) bir araya getir,
saflarını birleştir,
kanlarını döktürme
ve düşmanlarının kalplerine korku sal.
Arapça Sözlük Bilgisi - Halil Ünal (Mucem Kanalının Sahibi)
el-Vasît gibi modern sözlükler kelimelerin türevleri ve manaları hususunda genellikle çok gevşek davranıyor ve ilim ehli (yani Tefsir, Hadis ve Fıkıhla uğraşanlar) tarafından kullanılmamalıdır.
Siz bir kelimenin hakiki manalarını ve senediyle nakillerini öğrenmek istiyorsanız en eski sözlüklere başvurmaktan başka çareniz yok, en eski ve güvenilir sözlükler sırasıyla şu üç sözlüktür:
1. Mu'cemul 'Ayn - el-Ferâhîdî (v.175)
2. Tehzîbu'l-Luga - Ezherî (v.370)
3. Mekâyîsu'l-Luga - İbnu Fâris v.395
Her bir sözlüğün kendi güzelliği ve onu eşsiz bırakan özelliği vardır. Bu sözlüklerle meşgul olanın dil melekesi şüphesiz çok gelişecektir.
Bu sözlüklerden sonra gelen sözlükler hep bu sözlükleri esas almıştır, bunlardan nakletmiştir ve hiçbiri bu sözlüklerin yerini tutamaz ama sonraki dönemlerde de son derece güvenilir sözlükler yazılmıştır ve ilim ehli arasında çok kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde yazılan güvenilir sözlüklerden bazıları:
1. Lisânu'l-'Arab - İbn Manzûr (v.711)
2. el-Kâmûsu'l-Muhît - Fîrûzâbâdî (v.817)
3. el-Kâmûsu'l-Muhît şerhi Tâcu’l-ʿArûs - Zebîdî (v.1205)
Arapçayla ilgilenen bu kanala doğru gelmiştir
Arapçaya dair her şey bulunur.
İlahiler, Tercümeler, Arapça Dersleri ve birçok farklı farklı içerikler.
Eğer Kanal hoşuna gittiyse Abone olabilirsin.