Channel Avatar

Mantra @UC28kupTc-n580PhgT1KT2uw@youtube.com

81K subscribers - no pronouns :c

Spor kültürü üzerine.


Welcoem to posts!!

in the future - u will be able to do some more stuff here,,,!! like pat catgirl- i mean um yeah... for now u can only see others's posts :c

Mantra
Posted 2 days ago

2020 yılında 24 Erzincanspor’dan Galatasaray’a bedelsiz bir şekilde transfer olan Muhammed Kerem Aktürkoğlu, 12 milyon euro karşılığında Benfica’nın yolunu tuttu.

Futbola Gölcükspor'da başlayan Kerem, 2014 yılında Başakşehir altyapısına transfer oldu. Ertesi sezon U-21 takımına yükselen oyuncu, bir seneyi Bodrumspor’da geçirdikten sonra A takım ile idmanlara çıkmaya başladı.

Fakat kariyerindeki bu yükseliş onun için kabusa dönüştü. Antrenmanlarda mobbinge maruz kaldığını iddia ederken, geçtiğimiz yıllarda verdiği bir röportajda o günlerle ilgili şunları söyledi:

“Çok büyük bir hiyerarşi vardı. Askerlikteki rütbecilik dönemleri vardı bana göre. Yani ‘sen şusun, ben buyum, sen haddini bileceksin. Ve sesini ne olursa olsun çıkarmayacaksın.’ Ben de yapı gereği küçük de olsam bana haksızlık yapılıyor ise susamam. Karşı çıkarım ya da tatlı dille kendimi ifade etmeye çalışırım. O zamanlar belki böyle bir şey görmedikleri için bana karşı keskin bir tavır vardı futbolculardan. Bu beni gerçekten sindirdi. O zaman 'Allahım ne olur bugün ayağıma top değmesin. Değerse kaybedeceğim. Sakatlayacaklar, kötü davranacaklar' diye diye bir yılı bitirdim Başakşehir’de. Bu konuyu hiç konuşmadım. Çünkü yaşadıklarımı unutmak istedim. Belki ağır olabilir ama ben dört yılımın çalındığını düşünüyorum.”

Bu A takım tecrübesinin ardından halı saha liglerinde forma giyen Kerem, önce Karacabey Belediye’ye ardından da 24 Erzincanspor’a transfer oldu.

Doğu Anadolu ekibinde 34 maçta oynarken toplamda 20 gol attı. 2020 yazında ise bedelsiz bir şekilde Galatasaray’a imza attı.

Yeni takımıyla ilk kez Kayserispor karşısında forma giyen Kerem, bundan üç hafta sonraki Hatayspor maçında ise ilk kez fileleri sarsmayı başardı.

Galatasaray'la geçirdiği dört sezonda 2 Süper Lig ve 1 Süper Kupa şampiyonluğu yaşadı. Sarı Kırmızılılarda toplam 179 maça çıkıp 46 gol ve 42 asistlik katkı verirken takım kaptanlığına kadar yükseldi.

154 - 8

Mantra
Posted 1 week ago

Oğuzhan Özyakup, futbol kariyerini noktaladığını açıkladı.

Hollanda’da dünyaya gelen Oğuzhan, futbola AZ Alkmaar altyapısında başladı. 2008 yılında, Arsene Wenger’in özel isteği ile Arsenal’e transfer oldu. Fransız antrenör onun için şunları söylemişti:

“Henüz 17 yaşında ama futbolu çok büyük. Böyle bir yeteneği kaçırmak istemiyorum. Eğer kaçarsa büyük hata yaparız.”

İlk yıllarında Arsenal U21 takımıyla maçlara çıkan futbolcu, performansıyla Arsene Wenger’in gözüne girdi. 2011-12 sezonunda İngiltere Lig Kupası’nda iki maça çıkıp yirmi yedi dakika sahada kalırken, bir asist yaptı.

Beşiktaş’ın FEDA sürecinin en büyük yıldız adaylarından biri olarak 500 bin euro bedelle İstanbul’un yolunu tuttu.

On yıl boyunca kaldığı kulüpte 310 maça çıkarak 3 Süper Lig, 1 Türkiye Kupası ve 1 Süper Kupa şampiyonluğu yaşadı. 2022 yılında ise bedelsiz bir şekilde Fortuna Sittard’a transfer oldu.

Genç yaş kategorilerinde Hollanda için oynasa da tercihini Türkiye’den yana kullandı. Mayıs 2013'te, Letonya karşısında ilk kez A Milli formayı terletti. Kariyerinin devamında 42 kez daha bu heyecanı yaşayan futbolcu, 2017’de kaptanlığa layık görüldü.

Dün sosyal medya hesabında bir not paylaşan Oğuzhan, şu cümlelerle futbola veda etti:

“Kendimi bildim bileli futbolu çok mutlu ve keyif alarak oynadım. Futbol hiçbir zaman sadece futbol olmadı benim için. Hayatım oldu, her zaman da hayatımın bir parçası olacak.”

“Son 2 sezonda zor ve heyecanlı maçlar oynasam da artık oynadığım futbol tarzından mutlu olmadığımı ve istediğim noktanın uzağında olduğumu fark ettim. Futbol oynamak benim için ‘para kazandığım bir iş’ olmadı hiçbir zaman. Bu yüzden futbolu keyif aldığım sürece oynayacağımı ve kendi futbol felsefemle oynayamadığım an veda edeceğimi biliyordum.”

“Bu yaz Süper Lig'den teklif yapan tüm takımlara ilgileri için çok teşekkür ederim. Ama ben kendimi her zaman Beşiktaşlı Oğuzhan olarak hissettiğim ve her zaman da öyle anılmak istediğim için başka bir kulüpte oynamam mümkün değildi."

239 - 7

Mantra
Posted 2 weeks ago

La Liga’nın açılış maçında Getafe ile Athletic Bilbao 1-1 berabere kalırken Getafe’nin golünü iki yıl önce Nijerya Amatör Ligi’nde top koşturan Christantus Uche kaydetti.

2003 yılında Nijerya’nın Owerri şehrinde dünyaya gelen Uche, çocukluk yıllarında bir takımın akademisinde forma giymemesine rağmen sokaklarda amatör olarak top koşturuyordu. 2022 yılında İspanya 4. Lig takımı Moralo’ya transfer olan Nijeryalı oyuncu, İspanya’daki ilk günlerinde Moralo'nun ikinci takımıyla 7. Lig’de top koşturmaya başladı.

Gösterdiği performansla A takıma terfi eden oyuncu, ilk profesyonel maçına da takımın yükselme turu çeyrek finali karşılaşmasında çıktı. O turda başarılı olsalar da yarı finalde takımının elenmesine engel olamadı.

Sadece üç maçta ilgiyi üzerine çeken Christantus Uche’nin bir sonraki durağı ise 3. Lig ekibi AD Ceuta oldu. 2023 yazında takıma sekiz yüz euro bedelle transfer olan Uche, otuz altı maçta iki asist yaparken takımın yükselme turuna gitmesinde kilit bir rol üstlendi. Orta sahada görev alan oyuncunun performansı dikkatleri çekerken piyasa değeri de neredeyse altı yüz katına çıkarak dört yüz bin euro oldu.

Performansındaki bu yükselişle Getafe’nin listesine giren Uche, 500 bin euro karşılığında Madrid ekibinin yolunu tuttu. Yalnızca iki yıl önce Nijerya’da amatör bir futbolcuyken geçtiğimiz günlerde La Liga’nın açılış maçına ilk 11 başlayan Uche, bu maçta kariyerinde ilk kez forvet pozisyonunda oynadı.

Getafe ilk yarıyı geride kapatırken, ilk La Liga maçına çıkan Christantus Uche altmış dördüncü dakikada takımına puanı getiren golü attı.

76 - 6

Mantra
Posted 2 months ago

28.06.2012 / Varşova

Avrupa Şampiyonası’nda ilk kez boy gösteren 22 yaşındaki Toni Kroos, Andrea Pirlo’nun peşinde.

Bayern Münih’ten Bayer Leverkusen’e kiralanan Kroos, 2009-10 sezonunda Jupp Heynckes’in yönettiği takımda 35 maçta 9 gol-12 asistle mücadele etti.

Almanya adına ilk maçına Mart 2010’da Arjantin karşısında çıktı. Joachim Löw, onu 67. dakikada Thomas Müller’in yerine oyuna soktu ve genç orta saha 20 yaşında milli oldu. O yaz Güney Afrika'da düzenlenen Dünya Kupası kadrosuna seçildi ve turnuvayı üçüncü bitiren takımla toplamda 60 dakika süre aldı.

EURO 2012 eleme maçlarıyla birlikte formayı sırtına geçiren Toni, takımın değişmezlerinden biri oldu ancak turnuvada sadece yarı finalde 2-1 kaybettikleri İtalya maçında 90 dakika sahada kalırken, toplamda ise 108 dakika ter dökebildi. 

2014 Dünya Kupası’na gelinirken yine kadronun demirbaşıydı ve bu sefer turnuvada da en önemli oyunculardan biri oldu. Şampiyonluğa yürüyen Panzerler’de maçların tamamına ilk 11'de başladı ve son düdüğe kadar sahayı terk etmedi. 2 gol ve 5 asistle oynadığı Dünya Kupası’nda turnuvanın takımına seçildi.

Kroos, EURO 2016’da da tüm maçlarda sahada kaldı fakat yine bir turnuvaya yarı finalde veda etti. O şampiyona, bugüne dek en fazla ilerleyebildiği organizasyon oldu. 2018 Dünya Kupası’na gruplarda veda eden Almanya, EURO 2020’de ise İngiltere’ye Son 16 Turu’nda boyun eğdi ve Toni milli takımdan emekli oldu. 2018’de İsveç ağlarına attığı frikik golü unutulmazlar arasında yer aldı.

Milli formadan uzak kaldığı dönemde Real Madrid’le tarihe geçmeye devam eden Kroos, 22 Şubat 2024’te yaptığı paylaşımda, “Beyler, kısa ve net: Marttan itibaren Almanya adına tekrar oynayacağım" ifadelerini kullandı. Teknik direktör Julian Nagelsmann'ın isteğini geri çevirmeyen deneyimli orta saha, Fransa ve Hollanda ile oynanan hazırlık maçlarında 1'er asist yaparak resitaline kaldığı yerden devam etti.

21 Mayıs’ta yaptığı emeklilik açıklamasıyla futbol kamuoyunda bir şok etkisi yarattı. EURO 2024’ün ardından futbolu bırakacağını söyleyen 34 yaşındaki futbolcu, doğduğu şehir Greifswald’dan yaklaşık 250 kilometre uzaklıkta bulunan Berlin’de oynanacak final için bugün ilk adımını atacak.

192 - 5

Mantra
Posted 3 months ago

1900’lü yılların başında Arjantin’in Avellaneda şehrinde kurulan Racing Club ve Independiente, yıllarca sürecek bir rekabetin iki büyük öznesi oldu. Stadyumlarının arasında sadece birkaç yüz metre bulunan bu iki takımın çekişmesi gün geçtikçe perçinlenirken, Racing Club’ın yarışta zamanla öne geçmesi Independiente taraftarlarını büyü yapmaya kadar götürdü.

Racing, 1967 yılında ülkede o güne kadar kimsenin başaramadığı bir hikaye yazdı. Copa Libertadores finalinde Uruguay ekibi Nacional’i yenerek şampiyon olan kulüp, Kıtalararası Kupa’da da Celtic’le eşleşti. İlk maçı 1-0 kaybetti fakat rövanşı 2-1 kazandı ve üçüncü maça geçildi. Juan Carlos Cardenas, Racing adına attığı golle takımına 1-0’lık galibiyeti ve kupayı getirdi. Independiente’nin son iki yılda kaybettiği kupayı…

1965 ve 1966 yıllarında finale çıkmayı başaran Independiente, her iki finalde de kupayı Inter’e kaptırdı. Ezeli rakiplerinin o şampiyonluğu, bu yüzden onları iyice sinirlendirdi. Taraftarlar, Racing Club’ın stadyumunda çalışan ve söylentilere göre Independiente’yi tutan bir işçiyi ikna edip, stada girdi. Hep birlikte zemini kazdılar ve Racing’e kötü şans getirmesi için sahaya yedi kedi ölüsü gömdüler.

Bu olayın ardından karşılaştıkları ilk maçta 4-0 galip gelen Independiente şampiyon olurken, rakiplerinin çöküşü ise yeni başlıyordu. Racing, 1967’deki başarının ardından 1988’e kadar hiçbir kupa kazanamazken, Independiente altın günlerini yaşıyordu. Kedi meselesi de dilden dile konuşuluyordu.

Racing teknik direktörü Juan Carlos Lorenzo, 1980’de bu kötü gidişata dur demeye karar verdi ve sahanın kazılıp kedilerin çıkarılmasını istedi. Görevliler, altı kediyi buldu ama bir türlü sonuncusunu bulamıyorlardı. Çıkardıkları kedilerin yerine yeniden doğum anlamına gelen kurbağa ölülerini gömen Racingliler, bu çabalarına rağmen 1983’te yaşanacak felakete engel olamadı. 

22 Aralık günü sezonun son maçı Independiente’nin stadyumunda oynanıyordu. Racing’in ligde kalmak için puan veya puanlara, Independiente’nin ise şampiyonluk için galibiyete ihtiyacı vardı. Ev sahibi takım, sahasında rakibini 2-0 yenerek hem şampiyon oldu hem de ezeli rakibini tarihinde ilk kez küme düşürmeyi başardı. 

Kedi büyüsü git gide kabul gören bir efsaneye dönüştü. Racing taraftarları kiliselerden stadyuma yürüyüşler düzenliyor, rahiplerle beraber sahayı kutsal sularla suluyorlardı. Fakat tüm bunlar takımın kötü gidişine çözüm olmuyordu. 1999’da iflasa sürüklenen kulüp, 2001 yılının başında teknik direktörlük görevine bu tarz doğaüstü olaylarla da ilgilenen bir isim olan Reinaldo Merlo’yu getirdi.

Merlo, geldiği günden itibaren kedi efsanesini kafasına taktı. Gömülü olan yedinci kedinin bulunması için bir hayli çaba gösterdi ve hatta yöneticilere baskı uyguladı. Arjantinli teknik adam, uzun uğraşlar sonucunda kalenin arkasında betonlarla çevrili bir kedi bulmayı başardı. 

Çıkarılan kediyle büyüyü bozmuş olan Merlo, 2001 Arjantin Apertura’da (Açılış Ligi) Racing Club’ı şampiyon yaparak taraftarlarını hem bir lanetten hem de 35 yıllık şampiyonluk hasretinden kurtarmış oldu. Kulüp, o günden itibaren ligde iki kez olmak üzere toplam beş kupa kazandı. Independiente ise 2002’den itibaren hiç lig şampiyonluğu yaşayamadı.

144 - 12

Mantra
Posted 3 months ago

1959 10 Haziran, Reggiolo. Milano-Floransa-Venedik’in ortasında doğduğum şehir. İsa ve defter arasında geçen bir çocukluk, topla tanışınca başladı yeşermeye.

Altyapı, Reggiolo. Ertesi sene Parma. Henüz lise yılları. Bir maç ayarladık, adam lazım, gel. Gittim. Bertolucci’nin takımındayım. Rakip Pasolini, öldürüldü 8 ay sonra. 17 yaşında A takım. 1979’da yeni macera, Roma. 1981 gök mavili forma. 

Roma’da evlendik Luisa ile. 3 yaş büyüktü. 1983’te Scudetto. 41 yıldır kazanamıyorlar, 18 yıl daha kazanamayacaklar. Sonraki sene Katia, ilk göz ağrım. 

1987, Milano. Aynı yaz geldik Arrigo ile. Önümde Ruud ve Marco, arkamda Franco, o zaman sol bek Paolo. İkinci Scudetto. Ertesi yıl Frank ile tandem. 1989, ilk finalim, Barcelona. 2’şer gol Gullit-Van Basten. İki ay sonra Davide doğdu. 1990, Viyana, gol Rijkaard. Üst üste iki. 

Geldi emeklilik zamanı 33’te, çağırdı Arrigo tekrar, gökyüzünün rengini temsil etmeye. 1994 Kaliforniya, Roberto’nun vuruşu üstten auta. Ertesi yıl da toprak çağırdı, Reggiana’da teknik direktörlük. Sonraki sene, Parma, 98 yazında veda. Türkiye’den telefon, Luisa ile Dereağzı Tesisleri, olmadı. 

1999 Şubat, Juventus. Pek bir şey yaşanmadı. 2001’de yeniden Milano. 2003 Manchester, ilk kupam. 2 yıl sonra İstanbul, tutmuyor bu şehirde bir süredir şansımız... 2007 Atina, 45 ve 82 Inzaghi. Yine de efsane olan Arrigo’nun takımı. 

Yeni durak, Londra, Rus parası. İlk sezonda Premier League, Luisa ile boşanma. Yılın geri kalanı İngiltere-İtalya, İngiltere-İtalya, hayatını kaybetti babam. Mayısta Londra’ya veda, 2012’nin başı Paris’e merhaba. Lig şampiyonluğu. 

2013, Jose’nin selefliği. 12 ay dolmadan, 90+3 Sergio, ellerimde yeniden. Ve 2. evliliğim, Mariann. 2015 yazını görmeden ayrılık, Real’den. 2016 Münih, 2017 beş büyük lig şampiyonluğu. Akabinde Napoli, Diego’nun stadı. 2020’ye doğru yine İngiltere, Everton ile liderlik. Luisa hayatını kaybetti. 

Carlo kenarda eskisi gibi değil hezeyanları. Florentino’dan telefon. Bir sene sonra, eli sargılı Karim, Vini’ye pas atmayın, Paris’te altıncı tango. Bir sezon nadas. 2024, yine Londra, 7. kupa. Yanımda Davide, Mariann tribünde, düdük çalar çalmaz gideceğim öpmeye. Sırada ne var? 8 gün, 65. doğum günüme.

118 - 15

Mantra
Posted 3 months ago

15 oldu

79 - 3

Mantra
Posted 3 months ago

Final

60 - 4

Mantra
Posted 3 months ago

Panathinaikos’a 13 yıl sonra ilk EuroLeague şampiyonluğunu kazandıran Ergin Ataman, kariyerinde üçüncü kez bu turnuvada mutlu sona ulaştı. Bu serüveninin ilk adımı ise Eczacıbaşı’nın altyapısında antrenörlük görevine getirilmesiyle gerçekleşti. Sonrasında Efes Pilsen’e geçen Ataman, Koraç Kupası’nın kazanıldığı 1996’da Aydın Örs’ün yardımcılığını yapan isimlerden biri oldu.

İlk başantrenörlük deneyimini ise Türk Telekom’da yaşadı. 1997’de Ercüment Sunter’in milli takım antrenör ekibinde yer aldı. Sonrasında Karşıyaka ve Efes Pilsen’i çalıştırdı. 2001’de ise Montepaschi Siena’nın başına geçti. 2002’de Saporta Kupası’nı kaldırarak kariyerinin ilk Avrupa şampiyonluğunu yaşadı. Ardından Ülkerspor, Climamio Bologna, Beşiktaş ve yeniden Efes Pilsen’de göreve geldi. 2011’de tekrar Beşiktaş’ın yolunu tuttu. 

Siyah-Beyazlılar’da Deron Williams önderliğinde ligde, kupada ve EuroChallange’ta şampiyonluk yaşayarak adını kulübün tarihine yazdırdı. Sezon sonu Galatasaray’a imza attı ve Beşiktaş’tan tanıdığı Carlos Arroyo, Ersin Dağlı (Erwin Dudley) ve David Hawkins’i de takıma kattı. Sarı-Kırmızılılar, Basketbol Ligi finallerinde Banvit’i 3-1’le geçerek 23 yıllık şampiyonluk hasretine son verdi. 2015-16 sezonunda ise EuroCup’ta Strasbourg’u iki ayaklı finalde mağlup etti. Ataman, böylece bir Avrupa şampiyonluğu daha yaşadı. 

Üç farklı Avrupa kupası kazanmayı başaran koç, kulübün de 17123 numaralı kongre üyesi oldu. Bir sonraki sene yollar ayrılınca Aralık 2017’de Anadolu Efes’in başına geçti. 2018 yazında takımda büyük değişikliklere gidildi ve Shane Larkin, Vasilije Micic, Krunoslav Simon, Adrien Moerman ve Bryant Dunston kadroya dahil edildi. EuroLeague’de Final-Four'a yükselen takım, Fenerbahçe’yi geçti ancak finalde CSKA Moskova’ya mağlup oldu. Ligde ise Fenerbahçe’yi 4-3 yenerek mutlu sona ulaştı. 

2019-20 sezonunda rekordan rekora koşan Ataman ve öğrencileri, EuroLeague’de 27 maçta sadece 3 kez yenildi. Fakat COVID-19 nedeniyle ligler tamamlanamayınca sezonu kupasız kapadı. Ertesi yıl ise yarım kalan iş bitirildi. Final Four’da önce CSKA Moskova’yı sonra da Barcelona’yı mağlup eden Anadolu Efes, ilk EuroLeague şampiyonluğunu kazanmış oldu. Koç ise 4 farklı Avrupa kupasını kazanan ilk ve tek isim olmayı başardı. Aynı sezon, ligde de Fenerbahçe’yi 3-0’la geçen Efes şampiyon oldu.

2021/22 sezonunda inişli çıkışlı bir grafik gösteren takım, EuroLeague’de normal sezonu 6. tamamladı. Playoff’ta Olimpia Milano’yu geçen Efes, Final-Four'da da Olympiakos'u eledi ve finalde Real Madrid’in rakibi oldu. İspanyol ekibini 58-57'lik skorla mağlup eden temsilcimiz, üst üste ikinci şampiyonluğunu aldı. Ataman ise turnuva tarihinde Pini Gershon’dan bu yana bunu başaran ilk koç oldu.

Sonraki sezon Avrupa’da beklentilerin altında kalınınca yol ayrımına gelindiği konuşulmaya başlandı ve Ergin Ataman, sezon ortasında Panathinaikos’la anlaştığını duyurdu. Sezon sonu ligi şampiyon tamamladıktan sonra ise “Benim için kolay olmadı. Bu kadar yıldan sonra... İleride Anadolu Efes efsanesi olarak anılırsam ne mutlu bana. Hayatım boyunca hep meydan okumalara girdim. Panathinaikos da benim için yeni bir meydan okuma” dedi.

Panathinaikos, transferde Kostas Sloukas, Mathias Lessort, Kendrick Nunn ve Luca Vildoza gibi önemli isimleri bünyesine kattı. İyi bir sezon geçiren Yunan ekibi, EuroLeague’de normal sezonu 2. bitirdi. Olaylı geçen seride Maccabi Tel Aviv’i 3-2’yle eleyip, Final-Four'a ulaşan takım, Fenerbahçe’yi de yenerek finalde Real Madrid’le eşleşti. Ataman’ın öğrencileri, 14  sayı geriye düştükleri maçta rakibini 95-80 mağlup etti ve şampiyon oldu. Koç ise vitrinine üçüncü zaferini ekledi.

Kariyeri boyunca söylemleri, maç içi tavırları ve hareketleri birçok kez eleştirilerin odağında oldu. Adından yola çıkılarak “Gergin” lakabı takılan koç, geçtiğimiz yıllarda verdiği bir röportajda kendini iki kelimeyle anlatması istenen bir soruya gülerek şu cevabı verdi:

“Gergin, winner.”

211 - 36

Mantra
Posted 3 months ago

Fenerbahçe’ye ilk imzası ile son imzası arasında 40 sene olan İsmail Kartal, 1961’de İstanbul’da dünyaya geldi. Futbolla tanışması Anadolu Kavağı sokaklarında başladı. Tanıdıklarının yönlendirmesi ile Sarıyerspor altyapısına girdi. 1981’de Gaziantepspor’a, 1983’te ise Fenerbahçe’ye imza attı.

Çubuklu formayla geçirdiği on senede ligde ve kupada ikişer zafer yaşadı. 1988-89 sezonunda 103 gol atıp 93 puanla şampiyon olan kadronun önemli bir parçası oldu. Kulübüyle 235 maça çıkmayı başardı. 

Denizlispor ve Adanaspor formaları da giydikten sonra 1995’te emekli oldu. Fenerbahçe’de altyapı koordinatörlüğü yaptıktan sonra Otto Baric, Joachim Löw ve Todor Veselinovic’in antrenör ekiplerinde yer aldı. Teknik direktörlüğe adımını 2000’de Karabükspor’da attı. Sivasspor’la 2004-05 sezonunda 1. Lig şampiyonu oldu. Mardinspor, Altay, Malatyaspor, Orduspor ve Konya Şekerspor’u da çalıştırdı.

2010’dan itibaren Aykut Kocaman’ın ve Ersun Yanal’ın yardımcılığını yaptı. 2014 yazında ise teknik direktörlük koltuğuna oturdu ve Süper Kupa finalinde Galatasaray’ı yenerek şampiyon oldu. Ligi ise Galatasaray’ın 3 puan gerisinde 2. tamamladı ve kulüple yolları ayrıldı.

Eskişehirspor ve Gaziantepspor’da hocalık yapan Kartal, Ankaragücü ile 2017-18 sezonunda 1. Lig şampiyonu oldu. Yıl sonunda kulüpten ayrıldı ve sonrasında Çaykur Rizespor ve Konyaspor’u çalıştırdı. Mart 2021’de BB Erzurumspor’un başına geçti ancak 5 gün sonra kendi isteğiyle ve hiç maça çıkmadan görevi bıraktı.

Ocak 2022’de Vitor Pereira’nın yerine Fenerbahçe’de göreve başladı ve ligi Trabzonspor’un ardından 2. bitirdi. Kulüpte kalıp kalmayacağı merak edilirken sezon içinde “Ben ikinci adam olmam” dedi ve mayıs ayında takımdan ayrıldı. Ertesi sezon Jorge Jesus’la istediği sonuçları alamayan yönetim, göreve Kartal’ı getirdi.

Sezona fırtına gibi giren takım hem ligde hem de Avrupa’da başarılı sonuçlar aldı. Konferans Ligi’nde çeyrek final oynayan Fenerbahçe, 37. haftadaki derbi galibiyetiyle Galatasaray'la puan farkını 3'e indirdi fakat attığı 99 gol ve topladığı 99 puanla ikinci oldu.

Sözleşmesi önümüzdeki ay bitecek olan Kartal'ın gelecek sezonda takımın başında olup olmayacağına dair henüz bir açıklama yapılmadı.

119 - 33