PokeVideoPlayer v23.9-app.js-020924_
0143ab93_videojs8_1563605_YT_2d24ba15 licensed under gpl3-or-later
Views : 256,130
Genre: Education
License: Standard YouTube License
Uploaded At Oct 25, 2024 ^^
warning: returnyoutubedislikes may not be accurate, this is just an estiment ehe :3
Rating : 4.984 (55/13,639 LTDR)
99.60% of the users lieked the video!!
0.40% of the users dislieked the video!!
User score: 99.40- Masterpiece Video
RYD date created : 2025-02-15T23:56:51.562825Z
See in json
Top Comments of this video!! :3
Yorumlarda kütleçekimi ile kafası karışık olan birçok kişinin yorunumu okudum. Öncelikle hepsine yardım etmek imkansız bu yüzden toplu bir cevap olması için kensi çapımda kütleçekiminin ne olduğunu anlatmaya çalışacağım. Bu şeyi okuduğunuzda umarım sizler için bir aydınlanma sağlayabilirim. Ancak bu yorum baya uzun olacak okuyanların sıkılmamasını sağlamaya çalışacağım.
Kütleçekimini anlamadan önce fiziği ve doğayı ölçmek için kullandığımız sistemdeki 3 temel boyutu bilmeliyiz. Bunlar ; kütle, konum ve zamandır. Mesela kuvvet temel boyut değildir hatta enerji de temel boyut değildir. Yukarıdaki 3 temel boyut arasındaki işlemlerin ürünü olarak ortaya çıkarlar. Örneğin kuvvetin birimi şöyledir : Kilogram çarpı metre bölü saniye kare. Gördüğünüz gibi 3 temel boyut sayesinde ortaya çıkar. Örneğin momentuma bakalım : Kilogram çarpı metre bölü saniye.. Tüm diğer herşeyi sadece bu 3 temel boyutu bilerek açıklıyoruz. Hatta fizikciler bazen denklemlerin doğruluğunu test etmek içşn boyutsal olarak tutarlı olup olmadıklarını bu 3 temel boyut sayesinde analiz ederler ki buna " Boyutsal Analiz " denir. Kütle, uzay ve zaman bu evrenin temel boyutlarıdır. m, x, t
Şimdi hayal dünyasına gidelim ve tamamen dümdüz hiçbir eğriliği olmayan 3 boyutlu bir hacim düşünelim. Bu 3 boyutlu alanın tamamen homojen olduğunu ve benzersiz bir şekilde her tarafının biebirinden ayırt edilemez olduğunu düşünüyoruz. Fiziği ve doğagı m, x ve t temel boyutları ile ölçtüğümüzü daha önce söylemiştim. İşte bu 3 boyutlu homojen alanı belirleyen 3 düzleme bunları yerleştireceğiz. Pekala şimdi bu homojen alanın içinde bir noktasal topaklanma oluşturalım ve ne olacağını düşünelim. Bu topaklanma ile birlikde tam o noktaya doğru her yönden bir gerilme oluşacaktır. Eğer topaklanma kütlesini artırırsak gerilme kuvvetleri daha da byüyecektir. Tüm bu gerilmeler ( tensörler) yüzünden bu hayali alanımızın içinde gerilme çizgileri oluşacaktır. Bu çizgilerin oluşmasının nedeni ise bu alanın en küçük yapıtaşının(planck) var olması yüzündendir herneyse bunu boşverip devam edelim. Bu çizgilerin oluştuğu alanın konum, zaman ve kütle alanında olduğunu söylemiştik. Şimdi kalkülüsün temel düşüncesi ile devam edelim ;
Eğer bir doğru veya çizgi size göre çapraz ise size göre eğik denebilirdir. Topaklanma yüzünden oluşan gerilim çizgileri size göre de eğik olacaktır. Bu eğimin konum(uzay) ve zaman düzleminde olduğunu bildiğimizden bu düzlemdeki eğim V hızını verir. Çünkü konumun zamana göre türevi hızdır. Yani konum ve zaman düzleminde size göre eğik veya çapraz bir çizgi varsa bu çizginin eğimi konumun zamana bölümüdür ki buna da türev denir.
Şimdi zamanla topaklanmanın hareket ettiğini hayal edelim. Bu durumda gerilme çizgilerinin eğimini veren hızın da zamanla değiştiğini anlarız. İlkokuldan da bileceğiniz gibi hızın zamana göre değişimi ivmeye eşittir. Böylece eğer konum-zaman düzleminde bir eğim varsa ve bu eğim hareket ediyorsa ortaya ivme çıkar ki buna KÜTLEÇEKİMİ ivmesi denir.
İşte yukardaki şık düşünce Einstein'ın kütleçekiminin aslında geometrik bir nedenini ortaya koyar. Kütlelerin birbirine yaklaşması için birbirini çeken kütlelere gerek olmadığını söyler çünkü zaten konum ve zaman düzlemindeki eğim ivmenin ta kendisidir. Konumun zamana göre ikinci türevi ivmenin ta kendisidir.
dx^2/d^2t = g ivme
Bu şık ve zekice düşünce sayesinde kütlelerin aslında biebirlerine doğru haraket etmelerinin nedeni uzay-zaman düzleminde eğim çizgileri oluşması yüzündendir.
Kütle, uzay-zaman düzlemine nasıl bükülmesi gerektiğini söyler ve uzay-zaman düzlemi de kütleye ne tarafa hareket etmesi gerektiğini söyler.
Einstein'ın bu şık düşüncesi kütleçekiminin aslında homojen bir alana konan kütle sayesinde ortaya çıkan gerilim çizgilerinin doğal eğriliği yüzünden oluşan ivmelenme olduğunu ortaya çıkartır. Çünkü konum ve zaman düzlemindeki eğrilik, konumun zamana göre ikinci türevi olan ivmeyi verir.
79 |
Böyle dinleyince, “birbirimize görünmez bağlarla bağlıyız” sözünü de açıklıyor gibi geldi bana. yani aslında evrende hepimizin isgal ettiği yer birbirimiz için çok anlamlı. Birbirimizden etkilenmedigimizi,kararlarımızın hayatımızın sadece bizim umrumuzda olduğunu ya da çoğu zaman kendi halimizde yaşayıp gittiğimizi düşünsek de herkesin evrendeki bulunduğu konum, etrafındakileri etkiliyor. Bu sebeple belki toplumsal olarak düzelme önce kendinden başlamalı tezi güçleniyor. Uzay bilimden sosyolojiye paralel bir kesit 😅
188 |
Einstein'in Newton'dan büyük bir bilim adamı gibi lanse edilmesi beni aşırı rahatsız ediyor. Aralarında tam 200 yıl var. Geldiğimiz noktaya da bakarsanız. Aslında bunun nedenli büyük bir uçurum olduğunu anlarsınız. Misal 30 yıl önce cep telefonu hayatımıza yeni girdi. Evet Einstein çok güzel bir şiir yazmıştır. Ama Newton hiç örneği olmadığı halde hiç malzemesi olmadığı halde kalemi icat etmiştir.
301 |
Anlamadığım nokta, videoda gösterilen iki boyutlu çarşaf modelinde ortaya konulan ağır topun yarattığı bükülmenin sebebi, içimde bulunduğumuz dünyanın “kütle çekimi”. Merkezdeki kürenin etrafında yuvarlanan topun yine çarşafta bu eğime doğru hareket etmesinin sebebi eğimin kütle çekim merkezine daha yakın olması bu şekilde deneyi 3 boyutlu olarak hayal ettiğimizde biz de güneşin etrafında dönüyoruz ve çarşafımızda uzay zaman dokusu. O halde güneş uzay zaman dokusunu büküyorsa neyin üzerinde bulunduğu çekim alanına yaklaşmaya çalışıyor yani çarşafın üzerindeki top dünyanın merkezine doğru büküyordu çarşafı peki uzay neyin merkezine doğru yaklaşıyor o zaman? 4. Boyutu kavrayamadığımızdan ötürü cevaplayamadığımız bir soru mu bu yoksa bir cevabı var da ben mi bilmiyorum.
8 |
Einstein'ın teorisi dünyada serbest bırakılan bir şeyin merkezine doğru hareketini açıklamaz. Bunu Newton açıklar. Gün gelir de birisi bu ikisi arasındaki bağlantıyı açıklarsa kütle çekimini o zaman anlarız. İkisi de doğru, ikisi de eksik dolayısıyla ikisi de yanlış. Kainatın her noktasında uygulanabilir izahlar değiller.
27 |
@iyazkan88
3 months ago
Bükülme sınırlarında hareket etmek... Çok güzel bir tanım.
234 |